"Hiç kimse geçilmez değildir. Ben bir gün onlardan daha iyi olacağım ve o gün geç değil çok yakın."
Nevin Yanıt, bundan 1,5 sene önce verdiği röportajda bunu söylüyordu. Bugün Nevin, Avrupa'nın en iyisi oldu. Kazandığı başarı ayrıca Türkiye tarihinde de bir ilk: coğrafi yapısı ve spor kültürü orta ve uzun mesafe koşulara uygun bir ülkede, kısa mesafenin bence en zor dalı olan engelli yarışta bir şampiyon çıkarıyoruz.
Nevin'in doğup büyüdüğü kent Mersin, tıpkı şampiyon olduğu Barselona gibi; nüfusları aynı, ikisi de Akdeniz'in önemli bir liman kenti ve yüzden de bölgenin en önemli ticaret merkezlerinden biri. Fakat Mersin ile Barselona'nın benzerliği buraya kadar: 1992 Olimpiyatları öncesinde yaşanan büyük inşaat hamlesi sayesinde, gerek profesyonel gerek amatör sporculara kent alanı içinde yeterli tesis ve imkanı sağlayan Barselona kenti, 1992'den beridir Olimpiyat dışında sayısız spor etkinliğine ve Nevin gibi sayısız şampiyona ev sahipliği yaparken, Mersinimiz, kendi kızına bir tartan pist bile bulamıyor. Nevin şu anda Fenerbahçe klübünün sporcusu, şartları herhalde ilk gençlik yıllarına göre daha iyidir ama o zamanlarda her gün en yakın tartan pistin bulunduğu kent olan Adana'ya 70 km mesafeyi gitmek zorunda kalıyormuş. Fakat sonra Nevin'in alt branşlardaki başarı ve rekorları (ve diğer Mersinli atletlerin de çabalarıyla) yetkilileri harekete geçirmiş ve geç de olsa Mersin tartan bir piste kavuşmuş.
Nevin bugünün kahramanı, herkes onu bir süreliğine hatırlayacak. Sonra tekrar bir başarı kazanacak ve toplum olarak onu tekrar hatırlayacağız. Fakat bu arada, birileri bu başarıdan nemalanmak adına, yetenekli sporcuların bulunduğu bölgeler başta olmak üzere ülkedeki bütün kentlere en temel spor tesislerini inşa etse, Nevin gibi şampiyonların başarıları sadece kendisinin değil, onun gibi nice gencin önünü açar.
0 yorum:
Yorum Gönder