6.01.2010

FC Barcelona 1 - Sevilla FC 2: İlk kale çöküyor mu?


İspanya Kral Kupası çeyrek final ilk tur maçlarının en ilgi çekeni şüphesiz bu karşılaşmaydı. Guardiola 6. kupayı da kaldırdıklarında zaten bu sene çok büyük ihtimalle bunu bir daha tekrarlayamayacağız o yüzden tadını çıkarsak iyi olur demişti. Barça için çöküş başladı demek istemiyorum, fakat bu senenin pek kolay geçmeyeceği zaten haftalar öncesinden belliydi; Barça'nın yağ gibi akıcı %80 topa hakim eden oyunu bu sene zaten görülmemeye başlamıştı. Rakiplere kolay kolay 5'er 6'şar gol atılamıyor, Pedro gibi nöbetçi golcülere (!) ihtiyaç duyuluyordu. Maç öncesi kadrolarda defans göbeğinde şu ana kadar hayatlarında hiçbir ciddi maçta beraber oynanamamış Çigri (Chygrynskiy) ve G. Milito (çok ciddi bi sakatlık geçirdi ve 20 aydır futbol oynamıyordu, Barça formasıyla çıktığı maçların sayısı da elin parmağını geçmez) ikilisini, (kalede zaten Pinto oynuyor kupada) önlerinde de derme çatma Marquez-Busquets işbirliksizliğini görünce dudaklarımı ısırmadım değil. Zaten yağmur yağıyordu be 11 euroya aldığım biletim koltuğumun üstünde çatı olmasına yetmiyordu. Önlerindeki ufak tefek Messi ve Iniesta da sağlam ve sert Sevilla defansı tarafından ite kaka kaleden uzak tutulacaklardı. İlk yarı Barça'nin beceriksizce top çevirişleriyle ve iyi oyun kuramamasıyla ve Sevilla'nin 1-2 sinsi atağıyla geçti. Hakem kaleci Palop'un tüm zaman geçirmelerini es geçince ve hiçbir uyarıda bulunmayınca bolca küfür yedi, fakat 2. yarıda sallanan beyaz mendiller (ve de plastik torbalar) eşliğinde seyircilerden duyduğu tepkiler yanında devede kulak kalırdı. (En azından stadda görüldüğü kadarıyla) bazı kritik faulleri görmedi, sürekli pas trafiğinin ortasında durdu (sen git kenardan takip et maçı, i..e hakem!) ve Sevillalıların zaman geçirmelerine fazlasıyla göz yumdu. Oyun kurmada hiç görmediğim kadar çok pas hatası yapan bir Barcelona takımı izledim bu gece, 2. yarıda makinanin ana dişlisi Xavi'nin girmesi bile günü kurtarmaya yetmedi. İbra'da belki "girdivegolünüattı" fakat hangi süperdev takım gol attıktan 1 dakika sonra gol yer ki? Sahanın en kötü oyuncusu Çigri, Capel'i (İbrahim üzülmez stili koşup tutup çekip dripling yapan oyuncu, tabi orta ve şut yeteneğine sahip, ve gencecik masallah) biraz tutup çekince gözüne yağmur damlaları kulağına da küfürler kaçmış olan hakem direk penaltı noktasını gösterdi. Çigri hakkında Lucescu'dan bir demeç gelir sanırım yakında -- ki çift basamaklı rakamlara bu oyuncuyu Barça'ya vermeden önce kendisine kefilim tadında şeyler söylüyordu.

Sevilla gerçekten de çok dirençli oynadı. Barça'ya göre daha çok as takım elemanlarıyla çıktılar (adamım Kanoute yoktu ama olsun) ve zaman geçirip trübünleri karşılarına, hakemi de yanlarına çekip Camp Nou'dan şeker gibi bir zaferle ayrıldılar bu bayram günü. Hakemi pek fazla kurcalamayıp (stadda deliler gibi küfredip sonra eve döndüğünüzde televizyondaki özetlere bakıp aa hakkaten de birşey yokmuş demediniz mi yoksa hiç hayatınızda?) Yenilginin 3 suçlusunu Guardiola, Çigri ve Barça taraftarı olarak sıralama gereği duyuyorum. Guardiola Sevilla gibi bir takımın karşısına çıkardığı bu acemi işbilmez kadroyla, Çigri dizleri titrek ve tek bir pası takım arkadaşına gönderemez oyunuyla, Barça taraftarını da Çigri'yi ıslıkladıkları içın (bir Fenerbahçe taraftarı vs. Deniz Barış/Selçuk Şahin ilişkisini hatırlattı bana, sahi bu 2 oyuncu en uzun süredir FB formasını giyenler mi ne?) ve yağmurda takımlarını yalnız bıraktıkları için sorumlu tutuyorum, sayelerinde kaç senedir ilk defa staddan Barça'nın yenildiğini görerek ayrıldım. Bakalım rövanşta 2 takım da tam kadro çıkıp adamakıllı kapışırlar mı, ve o zaman görür muyuz el mi yaman bey mi yaman? Sevilla seyircisi de çok sağlamdır ona göre...

Not: Fotograf bu maçtan değil tabi ama neler olmuş oyle yahu?


0 yorum: