29.08.2010

Oyunlar ve Gercekleri

Sanki son zamanlarda teknoloji gelisimini en iyi yeni cikan cep telefonu modellerinden takip eder gibiyiz. Aslinda hic bi alakasi olmasa da, her yeni cep telefonlari ciktikca bilgisayar oyunlarindan beklentiler de bi o kadar artiyor. PC oyunu, PS3 oyunu farketmiyor. Hepsi ayni kefeye konuyor, konmali da.

Kiyasiya mucadele edercesine oyun karsilarstirmalari, PES mi daha iyi, FIFA mi daha baskin, her kose basindaki internet kafede muhabbet konusu oluyor. Gun gelip Konami'nin PES'i dudagimizi ucuklatacak screenshot'lar yayinliyor, EA'in FIFA'si da 11'e 11'lik online multiplayer oynanabilirlik sunacagini acikliyor. Haliyle insan dusunmuyor degil, "Tamam da kac kisi hakikaten PS3'un basina oturup 22 kisi toplayip bi futbol maci ayarlayacak" diye. Bu duruma geldik mi? "Millet, bu hafta mahalle/hali saha macini internette yapcaz." diye arkadaslar arasinda haber dagitma nin anormal bir durum oldugunu umit ediyorum.

Ben belki artik mahallede top kosturacak yasimi gectim, ama yeni nesil peki gercekten top arkasinda kosturmayi oyunlara yegliyor mu? Bir cok insana ters gelen bi kavram olabilir. Gel gor ki, ABD'de bile bas bas "Cocuklarinizi sokaga oyun oynamak icin cikarin!!!" diye velilere reklamlarda seslenirlerken, oturma odasina tikilmis kös kös oturan asosyal bir nesil cocuk gormek beni hakikaten bir oyun programcisi olduguma bin pisman eder.

Bir gercek var ki o spor dalina hakkini veren oyunlar, o spor dalinda size bilmediginiz yeni seyler ogretir. Hatta eger bu oyun cok iyi ise, o sporu gercek hayatta takip etmenize vesile olabilir. Mesela son zamanlarda 2 sene aradan sonra yeniden oynamaya basladigim Top Spin 3 tenis oyunu bunun muazzam bir ornegi. Aslinda tenis hakkinda bilgim o kadar genis degildir. Ancak bir nebze de olsa, Top Spin 3 sayesinde, 1-2 ay once Dunya Kupasi'nin devre aralarinda Wimbledon'i izlerken stratejileri ve taktikleri takip edip turnuvayi izlemekten biraz daha zevk alabildigimi farkettim. Haliyle cok uzun boylu da konusmamak lazim. Birisinin kacirdigi vusuru da "Ben olsam tam koseye cakardim" diye icimden gecirsem de, aslinda becerimin sadece bir bilgisayar oyunundan ibaret oldugunu unutmamaya calisiyorum.
Devamı - Oyunlar ve Gercekleri

15.08.2010

Hastanelik Ettiler


Superlig'imize bu sene yeni bir "manşetlerin eğlenceli takımı" katıldı, tahmin edebileceğiniz üzere bu takım Medikal Park Antalyaspor. "Şeker gibi skor", "Bol şekerli", "Çayda boğuldu", "Çayda çıra" gibi üstün yaratıcılık isteyen yeni şahane manşetler gazetelerde boy boy bizi bekliyor olacak. Ben de bu furya başlamadan hemen ilk manşeti geçmeden edemeyeceğim sevgili blogdaşlar, Şifo'ya da başsağlığı dileriz, neyse ki hastane yakın...
Devamı - Hastanelik Ettiler

1.08.2010


"Hiç kimse geçilmez değildir. Ben bir gün onlardan daha iyi olacağım ve o gün geç değil çok yakın."

Nevin Yanıt, bundan 1,5 sene önce verdiği röportajda bunu söylüyordu. Bugün Nevin, Avrupa'nın en iyisi oldu. Kazandığı başarı ayrıca Türkiye tarihinde de bir ilk: coğrafi yapısı ve spor kültürü orta ve uzun mesafe koşulara uygun bir ülkede, kısa mesafenin bence en zor dalı olan engelli yarışta bir şampiyon çıkarıyoruz.

Nevin'in doğup büyüdüğü kent Mersin, tıpkı şampiyon olduğu Barselona gibi; nüfusları aynı, ikisi de Akdeniz'in önemli bir liman kenti ve yüzden de bölgenin en önemli ticaret merkezlerinden biri. Fakat Mersin ile Barselona'nın benzerliği buraya kadar: 1992 Olimpiyatları öncesinde yaşanan büyük inşaat hamlesi sayesinde, gerek profesyonel gerek amatör sporculara kent alanı içinde yeterli tesis ve imkanı sağlayan Barselona kenti, 1992'den beridir Olimpiyat dışında sayısız spor etkinliğine ve Nevin gibi sayısız şampiyona ev sahipliği yaparken, Mersinimiz, kendi kızına bir tartan pist bile bulamıyor. Nevin şu anda Fenerbahçe klübünün sporcusu, şartları herhalde ilk gençlik yıllarına göre daha iyidir ama o zamanlarda her gün en yakın tartan pistin bulunduğu kent olan Adana'ya 70 km mesafeyi gitmek zorunda kalıyormuş. Fakat sonra Nevin'in alt branşlardaki başarı ve rekorları (ve diğer Mersinli atletlerin de çabalarıyla) yetkilileri harekete geçirmiş ve geç de olsa Mersin tartan bir piste kavuşmuş.

Nevin bugünün kahramanı, herkes onu bir süreliğine hatırlayacak. Sonra tekrar bir başarı kazanacak ve toplum olarak onu tekrar hatırlayacağız. Fakat bu arada, birileri bu başarıdan nemalanmak adına, yetenekli sporcuların bulunduğu bölgeler başta olmak üzere ülkedeki bütün kentlere en temel spor tesislerini inşa etse, Nevin gibi şampiyonların başarıları sadece kendisinin değil, onun gibi nice gencin önünü açar.
Devamı -