25.02.2010

Rezil İnsan


Devamı - Rezil İnsan

21.02.2010

Taraftar desteği altında


Ntvspor.net'ten bir alıntı: "Bir maç eksiğiyle lider Galatasaray'ın 8 puan gerisinde 22. haftaya giren siyah-beyazlılar, taraftar desteği altında oynayacağı maçtan 3 puanla ayrılmanın
hesaplarını yapıyor."
Hey gidi hey, ne günlere geldik dostlar! Artık spor haberlerinde bir maçın
taraftar destegi altında oynanıp oynanmayacağını soyleme gereği hissediliyor.
Futbol elden giderken tıklım tıklım yarı-yarıya bolüşülmüş gündüz derbilerinin o eski fotograflardaki güzelliği bir daha asla yasanmayacak günlerin nostaljisiyle eriyip gider...
Ayrıca "taraftar desteği altında" ne yahu, ağır yağış altında gibi? Yoksa "taraftar kösteği" altında mı oynanacak derbimiz? Endişelenmelimiyiz?

Devamı - Taraftar desteği altında

20.02.2010

İki Dehanın Mücadelesi: Moyes vs. Ferguson


Henüz geçen hafta Everton'un yükselen formuna şurada değinmiştim.Ancak,United de son 10 maçında yalnız bir kez mağlup olmuştu,bu,karşılaşmayı çok daha heyecanlı kılıyordu.Bunun yanında,Everton'un Premier League tarihinde United'a şansının pek tutmadığını da eklemeliyiz sanıyorum.Bu yüzden,gerek usta-çırak ilişkisi kapsamında Ferguson-Moyes ikilisinin mücadelesi,gerekse de iki formda takımın karşılaşacak olması bakımından özel bir maçtı.

Moyes tam ideal orta sahasına kavuşmuşken,bu kez de Fellaini'yi kaybetmişti.Moyes'in sahip olduğu kadro derinliğini düşündüğümüzde,Fellaini'nin neredeyse alternatifsiz olduğunu söyleyebiliriz.Bu yüzden,orta alanda,bir orta alan oyuncusundan beklenebilecek teknik kapasiteden çok daha fazlasına sahip olan iki oyuncuyu(Osman ve Arteta) kullanmıştı.Bu tercih doğal olarak orta sahadaki fizik gücünü United'in lehine çeviriyordu.Ve fakat,Arteta-Osman ikilisinin topu kullanma becerileri Fletcher-Carrick ikilisinden yüksek olduğu için,toplu oyunda orta saha hakimiyeti,dolayısıyla da oyunun hakimiyeti Everton'un oluyordu.Bu anlamda,Ferguson'un,son maçlarda orta alanın hakimiyetini ele almak için kullandığı klasik üçlüden(Scholes-Carrick-Fletcher) vazgeçmenin bedelini ödedğini söyleyebiliriz.Çünkü bu üçlü Manchester City,Arsenal ve Milan gibi daha teknik orta sahalara sahip takımlara karşı galibiyetleri getiren çok önemli bir etmen olarak göze çarpmışlardı.Ancak,bu maç Ferguson belki de skoru daha rahat bulmak adına Scholes'i kulübeye çekip,Berbatov'u Rooney'in yanına monte ediyordu.

Maçın başlamasıyla birlikte Manchester'in gol yollarında yarattığı hareketliliğin bedelinin arkadan açık vermesi olduğunu Ferguson dahil herkes gözlemledi.Carrick ve Fletcher yine sahada basılmadık yer bırakmıyodu ancak karşılarındaki Arteta-Osman ikilisinin topu kullanabilme kabiliyetinden dolayı,yaptıkları işlerin hiç bir değeri kalmıyordu.Yine de,maçın ilk çeyreğinde Manchester'in klasik,soğukkanlı oyun sisteminin işlemeye başladığını gördük.Orta sahadan çıkartılan toplar Valencia'yla buluşturuluyor ardından,Valencia'nın kestiği toplarda Manchester en iyi yaptığı işi yapıp,tüm isimleriyle ceza sahasına yığılıyordu.Ardından,pek tabii,pozisyon türetebiliyorlardı.Zaten ilk gol de henüz 13. dakikada aynen bu şekilde geldi.Rooney'nin kendi yarı sahasına kadar gelerek aldığı topu sert bir şekilde Valencia'ya aktarışı,ardından Valencia'nın her biri birbirinden naif ama isabetli ortalarından birini daha açması ve Berbatov'un kalenin hemen dibinde topu kaldırarak yaptığı harika vuruşla öne geçiyordu United.Fakat gol iki takımın oyun sistemine de en ufak bir etkide bulunmadı,bulunamadı.Hemen iki dakika sonra,genç stoper Evans'ın sektirdiği topa Bilyaletdinov son derece isabetli ve sert bir şekilde vurup skoru eşitledi.Öyle bir goldü ki,van der Sar topa uçmayı bile düşünemedi...

Eşitliğin ardından United'ın o hemen her maçta gördüğümüz ve takdir ettiğimiz soğukkanlı yapısı,skoru nasıl olursa olsun bulacağına dair inançlarına dayanan kontrollü oyunu bozuldu.Özellikle ilk yarının sonlarına doğru,United orta sahasının gardı tamamen düştü.Bu arada,Everton'un sıklaşan ataklarının da bu dakikalara denk geldiğini gördük.Oyunun seyri 60'lı dakikalara kadar pek değişmedi ancak Ferguson'un 67'de yaptığı Scholes-Berbatov değişikliği her şeyi anlatıyordu:Ferguson eski sistemine dönüp,Rooney'i ileride tek bırakıp,orta sahanın kontrolünü ele geçirmek ve bu sayede Rooney'i beslemek istiyordu.Fakat tüm bu denemelere rağmen United'ın maç boyunca neredeyse hiç set oyunu yapamadığını gördük.

İlerleyen dakikalarda her iki takımında oyundan düştüğünü gördük.Bu sayede,her iki takımda hızlıca atağa çıkabiliyor ancak arkasında da çokça boş alan bırakıyordu.Bu dakikalarda Moyes maçı Everton'a getirecek hamleyi yapmıştı bile:19 yaşındaki Dan Gosling oyundan düşen Bilyaletdinov'un yerine oyuna dahil oluyordu ve o dakikadan itibaren,Everton topu daha çok Gosling'in kullandığı sağ kanata taşıyordu.Burada Gosling hakkında da bir kaç söz etmek gerekir.Önümüzdeki bir kaç yıl içinde Gosling,Premier League'ye damgasını vuracak sayılı oyuncuların başında olacaktır.Sakin oyun karakteri,dayanıklılığı ve isabetli paslarıyla çağdaş bir orta saha oyuncusu görünümü çiziyor.Bunun yanı sıra,sağ bek oynadığını da belirtelim.Gosling'in yüksek oyun zekası çok geçmeden kendini gösteriyordu ve Donovan önderliğinde gelişen atakta Piennar'ın güzelce içeriye gönderdiği topa dokunan Gosling,bitime beş dakika kala takımını öne taşıyordu.O dakikadan itibaren Manchester'in saha içinde hiç bir etkinliği kalmamıştı,zira,hemen ardından bir başka genç oyuncu,Everton alt yapısından yetişen Rodwell,Evans'ı peşine takarak çok şık bir vuruşla skoru 3-1'e getiriyordu.

Moyes'in Ferguson'u mağlup etmesi çok şaşırılacak bir olay değildir.Yine de,Moyes'in bu galibiyeti fizik gücü düşük,defansif anlayışı yoksun bir orta sahayla ve hemen ardından oyuna soktuğu genç oyuncularla aldığını düşünürsek,Moyes'i takdir etmemiz gerekecektir.Daha önce de sürekli değindiğim üzere,Everton gerçekten bu performansıyla Avrupa kupalarına kalmayı hakediyor.Bunun dışında,bu sene Distin ve Donovan'ın takıma katkıları inanılmaz.Donovan kendisinden yıllardır beklenen patlamayı Everton'la gerçekleştirmiş durumda.Donovan'ın kariyerine Everton'da devam etmesi her iki taraf için hayırlı olur.


Everton - Manchester United:3-1

Devamı - İki Dehanın Mücadelesi: Moyes vs. Ferguson

19.02.2010

ATLETİCO MADRID 1 - 1 GALATASARAY 1




Devamı - ATLETİCO MADRID 1 - 1 GALATASARAY 1

14.02.2010

Lig TV Yorumcusundan Sevgililer Gunu Mesaji - Aksam Kanepede Yatacak Adam

Biraz once sahit oldugum Turk Aile yapisinin ozeti dialog:

Sunucu - Ee sizin de sevgililer gunu icin bir mesajiniz var mi?
Yorumcu Semih Yuvakuran- Karimin ve arkadaslarimin sevgililer gununu kutluyorum. Ee 25 yil oldu artik bizde sevgililik filan kalmadi tabi.

Devamı - Lig TV Yorumcusundan Sevgililer Gunu Mesaji - Aksam Kanepede Yatacak Adam

13.02.2010

Efkar

Alın işte yine bir Beşiktaş Efkar Playlist With Yeni Rakı fırsatı. Bu Beşiktaş boyle g.t eder taraftarını...

Devamı - Efkar

Bu blogda Beşiktaşlı yazarlar var


Ve bunlardan biri olarak bugünkü Antep maçından umutluyum. Takım kendini bulmaya başlıyor gibi, seçim gibi dertler de geride kaldı. Kadro belli, teknik heyet belli, tüpçu başkan.
Delgado gitti, Beşiktaşın elindeki malzeme belli, geçen seneki performansından
yapabilecekleri belli. Tabata formda, eski takımına karşı da iyi oynayacaktir
kanımca. Ayrıca Antep'e verilen 15 milyon euro 1-2 galibiyeti de içeriodur belki
de, tüpçunun işlerine şahsen benim aklım basmıyor...
Bu maçın gelecek haftaki derbiden önce iyi bir moral olacağını umuyorum ben,
Beşiktaş geçen sene GS'yi İnönü'de yenmeyi hatırlamıştı, bu sene de Baros dönmüş olsa bile unutmayabilir.

Devamı - Bu blogda Beşiktaşlı yazarlar var

Modifiyeli Baros


Milan Baros'un Türkiye'ye gelmiş geçmiş en spektaküler futbolculardan biri olduğunu söylemiştim sanırım. Yeteneklerinin üzerine yeni bir tane katarak sahalara geri dönüyor. Bu sefer onu kimse tutamayacak. Daha fazla yorum yaparsam çarpılmaktan korkuyorum.

Gerekli bilgi ntvmsnbc'den aldığım yandaki gazete küpüründe...
Devamı - Modifiyeli Baros

10.02.2010

Oh be Gazza...

Çocuklugumun idollerinden Paul Gascoigne geçen gün ayni günde 2 defa tutuklanmis. Firsat bu firsat, ben de 3:17 deki golü tüm Gazzaseverlere armagan etmek istiyorum...

afiyet olsun herkese


Devamı - Oh be Gazza...

9.02.2010

Denizlispor'a İngiliz Desteği – Ceephax'ın Dönüşü

Artık eminim, Türkiye Süper Ligi’ni takip eden İngilizler var. Daha önce Ceephax’ın Trabzonspor parçasını youtube’a ve bu bloga postlamıştım (Link). Ceephax Acid Crew'un geçtiğimiz ay yayınlanan albümünde, artık kümede kalması iyice zora giren Denizlispor'a veda niteliğinde melankolik bir ambient parça daha yer alıyor (Ceephax Acid Crew - Denizlispor). Genel olarak albüm yapısı bu iki parçadan çok farklı, neden bu 2 statik parçayı 'mücadele ve heyecan seviyesi üst seviyede' olan ligimizin takımlarıyla özdeşleştirmiş bilemiyorum ancak, bence Tom abisinin kaotik IDM parçaları, kafa göz yarma uğraşları içinde içinde estetik arayan Türk futboluna daha çok hitap ediyor.

Her neyse, ilgilenenler için, albüm genelde Acid-Chiptune çizgisinde gidiyor. 80'lere yolculuk etmek için Topaz & The Celebrity, biraz Nintendo havası için Castilian I & II, yatakta uzanıp huzur bulmak için Trabzonspor ve Denizlispor ideal. Tracklist ve -hadi legal takılalım- albümden parça satın almak isteyenler için – link.

Bu arada iki parçayı da içeren albümün ismi harika, ‘United Acid Emirates’; Star Gazetesi’ne adeta nazire yapıyor.
Devamı - Denizlispor'a İngiliz Desteği – Ceephax'ın Dönüşü

5.02.2010

DESTEKLİYORUZ!

Bugün bir grup taraftar maçın 15. dakikasında stadı terkederek yeni yönetime tepkilerini ortaya koyacak. Bizden de Kaiowas oralarda olacağını söyledi. ÇK ekibi olarak hepimiz bu protestoyu destekliyoruz, hatta Beşiktaşlı olmayan yazarlarımız daha da çok destekliyor, onlar bile bıkmışlar bizim yönetimden. 
Çarşı her zamanki gibi bu olaya destek vermeyeceğini ilan etti. Dayak yedikleri polisin yanına ertesi gün kuyruğu kıstırılmış köpek misali gidenlerden zaten daha da fazlasını bekleyemeyiz. Alen ve şurekasına bence karakoldan izlesinler maçı, hem sıcak hem de asayiş berkemal olur.

Ayrıca kongreye politikayı sokanların hepsine sesleniyorum: yatacak yeriniz yok!



Devamı - DESTEKLİYORUZ!

4.02.2010

Nazar: Ugur Boral Sezonu Kapatti

Keske o kadar ovmeseydik seni Ugur. "Bir mac oynadi artik yatar" diyenler kazanmis oldu. Gecmis olsun.

Devamı - Nazar: Ugur Boral Sezonu Kapatti

1.02.2010

Hos Geldin Ugur - Nerelerdeydin?

 

Ugur Boral'i televizyonda roportaj yaparken gorunce, ne is yapiyorsam birakip dinlemeye basliyorum. Hitabet yetenegi dogustan gelmiyorsa da kendini bu konuda oldukca gelistirdigi kesin. Normalde ortalama bir futbolcunun  roportaj yaparken soylebilecegi bir kac kelime vardir ve kapasite olarak bunlarin otesine gecemez. Ugur futbolcunun konusma kapasitesi yuksek olanlarindan. Buyuk ihtimalle zeka seviyesinin de bir gostergesidir bu, fakat dikkatli olmak lazim. Ne dahi hocalar gordum, iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz. Yine de Ugur'un ekrana bir renk kattigi kesin ve bos seyler de soylemiyor.  Bugun mesela mac sonrasinda oda arkadasi Emre Belozoglu'yla hayati tartistiklarindan bahsetti. Emre [cogu insanin dusundugunun aksine] banal, basit bir insan degildir dedi (bu bolumde nedense aklima sevilen seri katil Dexter geldi). Iyi drimpling yaptigimi dusunuyorum dedi. Antremanlarda sag ayagimla sut calisiyorum dedi. Turk futbolculari duygusal oluyor dedi. Oynamadigim zaman uzulmedim desem yalan olur dedi. Guvenildiginizi bilmek guzeldir dedi. Guzel seyler soyledi. Uzun zamandir , belki de hic bir zaman, Fenerbahce formasiyla boyle duzgun ve icten konusan birini gormedim. Ugur'la karsilikli oturup birer soguk bira icsek eminim guzel vakit geciririz diye dusundum.

Ugur'a cok kizarim (tabi o bunu bilmez, tanismiyoruz).  Sikisik savunmalarin uzerine uzerine gidip top kayiplari yaptiginda  cevremden de cok tepki cekmistir.  Ama bos alan buldugunda Turkiye'de ondan iyi sol acik bulmak da zordur. Zaten bu macta gollerini skor 2-1 olduktan sonra atmasi bunun bir gostergesi...Takimda sol acik oynayacak yetenekteki tek oyuncu Ugur... Vederson'la da cok guzel anlasiyorlar. Ugur'un bu sene bu takimda yapacak cok isi olabilir ama tabi bu kendisine bagli. Umarim bugunku Ugur'u ilerleyen haftalarda da seyretmeye devam ederiz.  Roportaja devam.. Yoksa Daum sapkasindan yeni bir sol acik cikaracak!
Devamı - Hos Geldin Ugur - Nerelerdeydin?