Güiza ve Sigara

Futbolsuzluktan olsa gerek haftanın son günlerinde bir haber çıktı piyasaya. Tam kaynağını yakalayamadım ancak özetle şöyleydi: "Fenerbahçe'de resmi maçlarda sadece bir gol attığı için rahatsız olan Güiza arkadaşları ile buluştuğu kafe-barda iki saat içinde altı bira on sigara içti."

Sigarayı on beş ay önce bırakmış biri olarak önce derin bir oh ardından da bir aaah ah çektim. Sanırım haberi okuyanların çoğunun aklına ilk önce bizden Tümer, dünyadan ise Zidane gelmiştir.


Profesyonel sporcuların sigara içtiği yadsınamaz bir gerçek, ilk aklıma gelen olaylar Yeşilyurtspor'da basket dersleri alırken seyrettiğimiz maçlara gelen 1. ve 2. lig takımlarının çoğunun soyunma odasının duman altı olması, Fenerbahçe'nin acıların takımı olduğu dönemde oynadığı Cannes maçı sonrası Teknik Direktör Saffet Susiç'in oyunculara sigara içme izni vermesi...

Sigara hala çözülememiş bir meret benim için, çok severek içerdim, bir yandan da şimdi sigarasızlığın keyfini sürüyorum. Diyeceğim o ki Güiza'nın sigara içmesinin pek te abartılacak bir yanı yok yeter ki ben de uyandırdığı Kezman havasından bir an önce kurtulsun.