19.08.2009

Ankara'dan Bir Büyük Çıkarmak

Dün haberlerde ve bazı bloglarda kısa süreli bir Ankaragücü paniği yaşandı. Melih Gökçek'in organizasyonunda olduğu aşikar olan bir toplantı sonucunda, "Güç Birliği" kararı alındı. İşin ilginç yanı, kimse bu güç birliği kavramından bir şey anlamadı.

Vassell transferi ile klübün gündeminden düşer gibi gözüken "Ankara Birleşmesi", şu an hiç olmadığı kadar gerçek olmaya yakın. Toplantı'dan ortaya çıkan sonuç, Ankaragücü'ne destek, Ankaragücü'ne destek için yeni bir yönetim, yönetim için de kongre; Ankaraspor ise Gökçek'in ifadesi ile "başka bir misyonla" yoluna devam edecek. Kimse darılmasın, gücenmesin ama, Ankaraspor'un böyle bir misyondaki ilk işi bu sezon için Ankaragücü'ne 2 maçta yatmak olabilir mi? Eğer klübünüzün onursal başkanı, başka bir klübün menfaatine çalışmaya başlıyorsa, herşey olabilir.

Peki Melih Gökçek'in desteği ne demek? Türkiye liglerinin şu an en borçlu klüplerinden biri Ankaragücü; klübün yıllardır ciddi bir mali krizde olduğu, gittikçe düşen kadro kalitesi ve lig sıralamasından da belli oluyordu. 100. yıl'da iddialı olmak için Vassell transferini bir kenara koyarsak yapılan ciddi bir çalışma yok. Takım hala Ceyhun'un frikiklerine bakıyor, ki ilk maçlarında birbirinden güzel 2 frikik golünü de aynı oyuncu attı. Ceyhun dışında da spektaküler, taraftarını heyecanlandıracak bir oyuncusu yok. 90larda Gençlerbirliği'nin büyük çıkışı ile, hala en büyük ve fanatik taraftar kitlesine rağmen, şehrinde 2. sıraya düşen Ankaragücü, son yıllarda Aykut Kocaman'ın Ankaraspor'u tarafından da ciddi anlamda zorlanıyordu. Türkiye Liglerinin bütün tarihine bakınca, açık olarak 5. büyük olduğu görülen takımın hali, Vassell ve onca tantanaya rağmen içler acısı durumda, zaten sezon başı aldıkları mağlubiyetler ve kötü oyun daha fazla söze gerek bırakmamakta.

Ankaraspor ise belediye takımından bozma, taraftarsız, camia kültürü olmayan, bu yüzden de ne kadar imkan verilirse verilsin ne Ankara ölçeğinde, ne de Türkiye'de başa oynayamayacak bir takım. Gökçek, kendine popülarite kazandırmak için adeta elinde büyüttüğü takımını, daha büyük hedefleri uğruna gözden çıkarmış görünüyor. Son yıllarda düşen popülaritesini yine arttırmak pahasına, zamanında CHP kökenli belediyelerin (Kocaeli, Gaziantep vb.) denediği, belediye başkanı + klüp başkanı rolüne soyunuyor. Gökçek klüp başkanı olmayacak belki, fakat direkt kendi ya da oğlu vasıtası ile, klübün güç simsarı ortağı olduğunu sık sık bize ve camiaya hissettirecek. Gökçek'in aklı hep Ankaragücü'ndeydi; fakat camia ilk başta buna soğuk baktığı için, Gökçek de kendisi için Ankaraspor diye bir klüp "yarattı". Hikaye tanıdık geliyor mu? 15 yıl öncesine dönelim, benzer bir aşk üçgeni Uzanlar - Galatasaray & İstanbulspor arasında yaşanmıştı. Fakat Uzanlar'ın hikayesi kötü sonuçlanmıştı, son büyük denemelerinde helikopterden kafasında Telsim şapkası ile inen Jardel bile, o kadar golüne rağmen Uzanlar'ın GS Başkanlığı rüyasını gerçekleştirememişti. (Baba Kemal Uzan hatırladığım kadarıyla Ali Sami Yen'in müteahhittidir, yani GS olmayınca çocuklara oyuncak olarak İstanbulspor alındı desek yanlış söylemeyiz.) Gökçek tarafında ise, ülkenin politik iklimi sağolsun, bu hikaye olumlu bitecek gibi... Peki bundan sonra ne olacak?

Yeni Yönetim :
Yeni yönetim, başkan kim olursa olsun aslında Cemal Aydın - Melih Gökçek koalisyonu olacaktır. Cemal Aydın, her ne kadar şu an için geri planda kalmış gözükse de, klüpler başkanlığı yapmış, Ankara içinde sözü geçer, camia içinde de ağırlığı olan biridir, Gökçek için en doğru yol arkadaşıdır.

Yeni Transferler :
23-30 Ağustos arasında yeni transferler yapılacakmış. Bakalım Ankara tarafından da bir Haldun Üstünel çıkacak mı?

2-3 Yıl İçinde Şampiyonluk :
Sanırım böyle bir laf ettiler ki, normalde yok artık derdim, fakat işin içinde bir Gökçek olunca, lafımı sakınarak söylüyorum. Hatta şunu da iddia ediyorum, 2-3 yıl olmasa bile 5 yıl içinde - yeni belediye seçimlerine kadar - bir şampiyonluk gelir.

Ankaraspor?
Güle güle yavrum güle güle, güle güle sana güle güle...

12 Eylül sonrası, Birinci Lig'e adeta tank üstünde çıkarılan Ankaragücü, şimdi tarihinde ikinci kez, politik çıkarlar uğruna feda edilecek. Şampiyonluk gelebilir, Sivasspor'un geçen sezon çok peşinden koşup, elde edemediği nazlı güzeli, Ankara, hem parasıyla, hem de gücüyle evinin kadını yapabilir. Fakat şunu unutmamak lazım, bir takım, Gökçek şahsından da öte, bu kadar politize bir hale getirilirse, kazandığı her başarının ardında kafalarda soru işaretleri bırakır. 100 yıllık tarihi olan, İstanbul'da kurulup, Ankara'ya taşınan, Türk Futbolu'nun lokomotiflerinden biri olan Ankaragücü, bu şaibelerin hiçbirini haketmiyordu; yazık oldu, kupa kazanamayan kült klüpten, geleceğin 5. büyüğüne uzanan yolu seçti. Halbuki bilmezler mi, büyüklük yanındaki sayılar arttıkça azalan bir şeydir...



1 yorum:

Kerem Akbaş dedi ki...

Umalım ki hayırlı olsun ve bir şampiyon çıkartsın artık başkent.

http://sihirlikrampon.blogspot.com/2009/08/futbolda-en-sonda-baskent-ankara.html

Bu da benden olsun, farklı bir bakış açısı. Bu arada aynı resimi kullanmışız.

Eline sağlık..