Nedense garip bir ruh hali var medyada... Sanki sözleşmelerin berisinde bir aşk var da, benimsin ya da toprağınsın mantığına imza atılıyor. Gökhan Zan'ın Beşiktaş'ta istenmediği fikrine nedense Beşiktaş camiası dışında kimse inanmıyor. Arkadaşlar üzgünüm ama, Gökhan Zan Beşiktaş yönetimi ve camiası tarafından İSTENMİYORDU... ve bunun çok da mantıklı sebepleri var.
Birincisi kendisi çok sakatlanan bir oyuncu ve Beşiktaş'ta açıkçası sürekli bir form tutmadı. İkincisi, Fatih Terim'in kazığı olarak, milli takımlardan birinde çok yer buldu, bu yüzden de Türkiye'nin vazgeçilmez oyuncularından olduğunu sandı ve fiyatı gereksiz yere şişti. Milli takımlardan birinde defansta problem olduğu doğrudur ve o bölgede kaliteli oyuncu eksikliğinden Zan gibi oyuncuların önü açıldı.
Form tuttuğu zamanlara baktığımızda da, fiziğine kanıp kapı gibi defans oyuncusu olduğunu düşündük fakat Beşiktaş tarihinin en vasat stoperlerinden biri olmaktan öteye geçemedi. Fiziksel yapısı benzerliğinden dolayı karşılaştırılan Servet ile kıyaslanması, Servet gibi bir oyuncuya haksızlık olur çünkü Servet'in aksine hiçbir zaman takımı için oynamadı, bir oynanıp, beş istedi; sözleşme dönemlerinde çıkardığı dedikodularla (Arsenal'in kendisini istediği gibi...) yönetimden ücretine ciddi zamlar talep etti. En sonunda yönetimin de sabrı taştı ve Gökhan'a yol gözüktü. Galatasaray Zan'ı almakla kötü bir iş mi yaptı derseniz, orada Servet gibi bir oyuncunun olması, Gökhan'ı hakettiği mevki olan "iyi yedek" konumu için fazlasıyla bir iyi transfer yapar, fakat Beşiktaş'ın elinde Zan'ı kulubeye çekecek iyi bir stoper kalmadı. (İbrahim belki olabilirdi fakat o da cesur bir kararla La Liga'ya gitmeye karar verdi.)
O yüzden, Ahmet Çakar, Mehmet Demirkol ve benzeri yazarlara son kez söylüyorum, Gökhan Zan konusunda gereksiz polemiklere girmeyin, işinize bakın. Biliyorum, medyanın işine gelmiyor ama, bu transfer iki takım için de faydalı olmuştur. Bazen dünyada böyle şeyler olur, hayattaki her olaydan kriz yaratamazsınız, yaratmaya çalışınca da böyle komik duruma düşersiniz. Ayrıca, Zan transferi ile Ferrari transferini kıyaslamak bizim gibi pek çok sporseverin zekasına hakarettir lütfen bundan da vazgeçin. Ferrari'yi transfer etmek nedense bazı medyatiklere çok batmış anlaşılan, Beşiktaş'ın onca transferi arasından saydırabildikleri sadece o garibim var... Tabii yemiyor Nihat'a kötü transfer demek, ya da İsmaik Köybaşı'na yeteneksiz demek... Saldırın garibim italyana...
Boşuna demiyorum, bu medyayı Beşiktaş taraftarları ciddiye almayın diye, aynı medyanın ahlakçılığı (!) Nouma'yı takımdan uzaklaştırdı unutmayın... Aynı ahlakçı medyanın Mehmet Ali Erbil'in milletin donunu indirmesini magazin sayfalarda geçiştirdiğini, Nouma'nın hareketini de manşetten duyurduğunu unutmadık. Ahlakınız da, süperliginiz de başınıza kalsın...
İlgili Yazılar :
6 yorum:
Kesinlikle katılıyorum Nouma olayına
Malilere Tevede herşeyi yapmak mübah, ama beşiktaşlılar yapınca günah
Volkancigim okudugum her yazinda büyük keyifler vermektesin bana... Su Gökhan Zan konusunda da nerdeyse zihnimdeki herseyi dillendirmisin. Ben bundan da ileriye, Galatasaray adina da cok iyi bir hamle olduguna inanmiyorum bu ismin...
Teşekkürler Bolat, yorumların ve desteğin için, Zan konusuna gelirsek, bence iyi bir yedek oyuncu olur fakat şu anki haliyle kendini olduğundan iyi ve vazgeçilmez görüyor olabilir. O yüzden GS gibi bir takıma gitmesi ve sıfırdan başlaması iyi oldu, kendisine bir daha realist bir bakış açısıyla bakar da son 5 yıldır yapmadığı bir şeye - kendini oyuncu olarak geliştirmeye - odaklanır.
Gokhan'i bir defans oyuncusu olarak ben de begenmiyorum. Fakat Besiktas camiasinin bu oyuncunun gonderilmesi gerektigini dusundugune de (ozellikle gecen sene 2 kupayla kapatildiktan sonra) pek inanmiyorum. Tabi her futbolcuyu her taraftar sevecek diye bir kural yok (Kemallettin'i de Fener taraftarinin bir bolumu severken bir bolumu nefret ederdi).
Burda belki de gorusu en onemli olan teknik direktordur. Bildigim kadariyla Mustafa Denizli, Gokhan Zan'in kesinlikle kadroda kalmasi gerektigi yonunde gorus beyan etmisti. Bunu dusunerek de Zapatochny'i gozden cikarmisti. Yonetimin de Gokhan'i gonderme gibi bir dusuncesi yoktu. Bu durumda ben Gokhan'in Besiktas'tan bilerek ve isteyerek gonderilmedigini dusunuyorum. Bence bir yonetim yanlisidir Gokhan Zan'in ayrilisi.
Bu arada Mehmet Demirkol'un ve diger yazarlarin bu konudaki goruslerini de bilmiyorum.
buz ustunde gibi futbol oynuyor dikkat ederseniz. gokhan bir futbolcunun yanindan kosarken topu almak icin, sanki futbolcu normal zeminde, gokhan buz ustunde kosuyormus gibi kosuyor. enteresan.
Yorum Gönder