26.08.2009

Sakatlanan Oyuncunun Sözleşmesini Fesh Etmek


Sözleşme feshi konusu bu sene Fenerbahçe'nin ve Beşiktaş'ın büyük ayıbıdır. Daha önce Appiah'a yapılanlar bu sene de Delgado ve Edu'nun başına geldi. Hani Appiah'ın futbol hayatı tehlikedeydi bir daha oynayıp oynayamayağı belli değildi, Edu'yla Delgado'nun günahı ne? Beş ay sakatlanan her futbolcuyu göndermek mi gerek?

Futbolcular sakat olsalar da doğal olarak sözleşmelerindeki bedelleri istiyorlar. Ve bunda da yüzde yüz haklılar. Lütfen kimse Trabzon'un yedek kalecisini örnek göstermesin, eğer hakkın olanı bile isteyemeyecek kadar acizsen o başka bir konudur. Çünkü bazen senin klübün için neler yaptığın değil, klübün senin için neler yaptığı önemlidir. Büyük takım böyle olunur. Sempatiklik sadece sahada yapılanlarla kazanılmaz. İşte bu yüzden Galatasaray'ı Linderoth konusunda tebrik etmek gerekir.

Edu kırgın ve kızgın ayrılmış İstanbul'dan. Kim kırılmaz böyle bir muameleye? Aziz Yıldırım Edu'yla görüşmemiş bile giderken. Zaten hep böyle olmaz mı, ellerde taşınarak gelen futbolcular karga tulumba gönderilirler. Bu muameleyi gören hangi futbolcu yürekten bağlanabilirki takımına. Takımlara ruh lazım diyip duruyor herkes, malesef takımın ruhunu işte böyle yönetimler kaçırıyor.

11 yorum:

Gökçe dedi ki...

yahu kardesim(bak her anlamda tutuyor) ben yazacaktim bunu, neden rol caliyorsun:))

Kerem dedi ki...

Saat farkından oldu sanırım. Kusura bakma..

Gençay Ergez dedi ki...

sakat oyuncunun sözleşmesini feshetmek Fenerbahçe geleneği diye biliyorum. Bir de kalbindeki problem yüzünden açıkta bırakılan Washington vardı ertesi sene brezilya da gol kralı oldu.

Kerem dedi ki...

Luciano vardır bir de daha yakın geçmişten. Washington olayı ise bu konuya ne kadar uyuyor emin değilim adam kalp krizi geçiriyordu neredeyse..

Gençay Ergez dedi ki...

Kalp krizi geçirse de sonuçta bi şekilde sahip çıkmadı Fenerbahçe postaladı direk. Oysa Köln aynı durumu yaşayan Ümit Özat'a bizden fazla sahip çıktı. Sakatlık değil belki ama gönderiliş biçimleri aynı yanlışlıkları içeriyor bence.

Kerem dedi ki...

Evet gönderiliş tarzı olarak dediğine kesinlikle katılıyorum. Taraftarlar futbolculardan takımlarına sadık ve vefalı olmalarını bekliyor, fakat klüpler böyle hareketler yaptığında da hesabı sorulmalı.

Diego dedi ki...

ne kdr tek taraflı bi bakis. sirf camur atmak icin.
hicbir futbolcu yada hicbir taraftar kulubun uzerinde degildir.
kulubun menfaatleri geregi ise maradano gelsin onun bile sozlesmesini feshederim. bunun vefayla sadakatle ne alakasi var.
vefadan sadakatten konusacaksaniz galatasaray in uefa kadrosuna gosterdigi vefa orneginden konusun da birseye benzesin bari. aylarca takimda olamayacak bir futbolcunun parasini verip sozlesmesinin feshedilmesindense. helede yabanci sinirlamasi olan bi memlekette.

Kerem dedi ki...

Uluslararası Ilişkiler'de Realizm denilen bir kavram vardır. Realistler ülkenin çıkarı için yapılacak herşeyi mübah görürler. Türkiye'de fazla kullanmadığımız ama aslında çok aşina olduğumuz bir kavram. Populer kültürde de yakın zamanda Watchmen'de de Realizm'in bir parodisi yapılmıştı.
Senin yazdıkların aklıma bunları getirdi. Klüpler çıkarları için ne yapsalar doğru mudur? Yoksa idealler mi önemlidir. Bir takım yönetimi için mi tutulur yoksa temsil ettiği değerler için mi? Kimseye doğuştan Fenerbahçe kimlik kartı vermediklerine göre, bir gönül işidir bu. Gönüllülükle takım tutulur. O zaman lütfen çıkar işlerini taraftarlığa karıştırmayalım. Ayrıca kendi tuttuğum takıma çamur atmakla ne kazanacağımı da anlamadım.

Diego dedi ki...

evet realizm daha kısa bir tanimlama olabilirmis :)
gonullulukle ilgili soylediklerin bu isin ozudur ve kesinlikle istisnasiz dogrudur taraftarlik kavrami icin.

ama bahsettigmiz konu taraftarlikla ilgili degil. olayin icinde taraftar hic yok. demek istedigim senin benim icin yalnistir edu ya yapılan ama onlar acisindan kulubu yonetenler ve cikarlarini dusunenler icin kesinlikle dogru bir harekettir. 2 dakika kendini koysana yonetime. sen ne yapardin?

Kerem dedi ki...

Taraftarlık konusunda anlaştığımıza göre :) diğer mevzuya geçelim. Tabiki bu işin tam bir doğrusu veya yanlışı yok. Ama açıkçası klüp yönetimi açısından da çok iyi bir karar olduğunu düşünmüyorum. Bu tarz meselelerden dolayı Fenerbahçe aleyhine açılan uluslararası davalar hem klübün prestijini zedeler, hem maddi kayba sebep olur, hem de potansiyel transferleri köstekler. Aynı zamanda şu anda takımda oynayan oyuncularda da bir güvensizlik yaratacağı kesin.
3 yabancılı sistemde bir yabancını hiç kullanamaman büyük bir dezavantaj ama şu anda böyle bir kısıtlama yok. Hatta sanki sistem böyle sakatlıkları öngördüğü için 6 + 2 yapılmış.
Son olarak da bu tarz hareketler duygusal taraftarları klübe küstürür, yönetime desteği azaltır. Aykut Oğuz olayından sonra Ali Şen yüzünden Fenerbahçe'ye küsen çok arkadaşım vardı.

Diego dedi ki...

acilan davalar edu yu gonderip yerine aldigin lugano nun takima kazandirdiklarindan fazlasini goturmez
maddi kayba sebep olabilir ama gereksiz o kdr cok maddi kayip yapiliyorki zaman zaman bence gerekli olan boyle birsey icin yapilmasi hic dert diil :)
potansiyel transferleri kostekleyeceini de dusunmuyorum zira edu bile giderken turkiye super bi yer fener taraftari da super ama yonetim profesyonel diil demis. yonetimlerde gun gelir degisir biliosun :)

yabanci kisitlamasinin daniskasi var fener icin. senin 6+2 in dolu zaten. lugano yu herseyden cok isteyen taraftara sakat olan edu yu diilde neden takimdaki diger yabancilardan birini gondererek lugano yu aldigini aciklayabilirmisin?

duygusal arkadaslara diyecek lafim yok zira bizlerde onlardaniz :) ama kusmek nasil diyeyim fenerbahce icin zor bir durum benim icin. baskana yonetime kizarsin soversin. kotu birsey yapar destegini cekersin, sonra dogru birsey yapar yine desteklersin. yada surekli destekler yada kosteklersin, bunlar deisken seylerdir. baki olan renklere olan sevgindir.