5.10.2009

Dipten Zirveye Oradan da Tekrar Dibe


Blogda daha önce yazdıklarımıza bakınca, Çivili Krampon'un "Bülent Uygun Fan Club" üyesi olmadığı anlaşılır. Fakat, dün gelen istifa haberi açıkçası beni üzdü. Bülent Uygun, hatalarıyla da olsa, kendini geliştirme kapasitesi olan bir teknik direktördü. Ortalamanın altında bir takım olan Sivasspor'u, lig ikinciliğine kadar çıkartmış, pek çok insanın aklına "acaba?" sorusunu sokmuştur. Kazandığı başarılar, kendisinde biraz fazla özgüven yaratmış olsa da, bu sezon başında aldığı darbeler, Uygun'un bulutların arasından yeryüzüne dönmesini sağlamıştı. Sivasspor'un bu sezon şampiyonluk yarışında olmayacağı açık seçik belli. Hatta ilk ona girmek bile başarı sayılır. Sivasspor'un bu formsuzluğu, sadece Uygun'un başarısızlığı ile açıklanamaz. Takım amacını yitirmiş durumda ve acil olarak yeni bir hedef konulması lazım. Gerekirse bu hedefle uyuşmayan oyuncular da satılmalı ve yerlerine yıldız oyuncular alınmalı. Daha önce de yazdığımız gibi, Anadolu takımları ligin zirvesine oynadıkları sezondan sonraki sezon adeta dağılıveriyorlar. Bu panik halinde de, kan değişikliği adına ilk harcanan teknik direktör oluyor. Endişem, Bülent Uygun'un da sonunun, örnek aldığı teknik direktörlerden olan, eski hocası Güvenç Kurtar gibi olması.

O dönemi izleyenlerin çok iyi hatırlayacağı gibi, Güvenç Kurtar'ın Kocaelispor'u, Bülent ve Saffet'li kadrosuyla, güçlü ve gol yollarında çok etkili bir takımdı. Şampiyonluğa oynadıkları zamanlarda, Kurtar da, iddialı açıklamalar yapmazdan çekinmezdi. Fakat olmadı, Kocaelispor son haftalarda, başarılı serisinin sonunu getiremedi ve şampiyon olamadı. Sonrasında o kadro dağıldı, Güvenç Kurtar'ın işine son verildi. Kocaelispor, deprem sonrası toparlanamadı ve başaltı takımdan asansör takıma dönüştü. Güvenç Kurtar ise, Anadolu Klüpleri Yerli Hoca Rotasyon Programı'na (kısaca AKYHRP) katıldı ve futbol dünyasının gelecek vaad eden hocasından, unutulanlar arasına yerleşti.

Bülent Uygun son 7 senede çok değişti, pek çok hocadan daha tecrübeli bir hale geldi. Fakat önünde 2 büyük engel var, ne yurtdışına çıkacak kadar teknik beceri gösterebildi, ne de 3 büyüklerde çalışacak kadar kredi toplayabildi. O da istemeden AKYHRP'ye katılacak. Belki bir ihtimal, Trabzonspor onu deneyecek, fakat Trabzon Basını geldiği günden itibaren onu lanetleyeceği için, 4 maç sonra gidecek. Sonrasında, eğer olursa, bir yerde gazete köşesi, maç yorumculuğu TV'de... Anlatırken bile sıkıldığım bu süreç, Türkiye'de spor ile ilgili her türlü akil adamı harcadığımız müthiş bir çarktır. Müthişliği rutini ve acımasızlığından gelir, öyle bir çarktır ki: en akil adamı bile delirtir...

Geçmiş olsun Bülent Uygun, geçmiş olsun Sivasspor ve geçmiş olsun Türk Futbolu... Geçen sene, Beşiktaş'ım ile yaptığın şampiyonluk yarışı için teşekkürler; seni sevmesem bile, saygı duyardım, umarım bu saygımı arttıracak işlere imza atarsın.

4 yorum:

Eren dedi ki...

Ne karakterine, ne de oynattığı çirkin, çirkef antifutbola saygım var. Türk futbolu, 20 senedir gördüğüm en antipatik insandan şimdilik kurtulmuş oldu.

Sivas'ın geçen sezonki futbol katili oyunu ile zamanında Kocaeli'nin, Gaziantep'in ve Gençlerbirliği'nin oynadığı göze hoş gelen futbolları karşılaştıramıyorum bile.

SirEvo dedi ki...

Sivas'a yazın layla reyna falan mı yapıldı diye sorarlar adama... :)

Volkan dedi ki...

Arkadaşlar,
Anlaşılan Uygun alemin en antipatik adamı olmuş.
Birini sevmemek ayrı bir şey, ama yaptığı işte bir fark yarattığını da kabul etmek lazım.
Derdim fark yaratanların cezalandırılması, en büyük ceza da sıradanlaşmak.
Uygun için temennim, sıradanlaşma döngüsüne girmemesi.

SirEvo dedi ki...

@Volkan
İyi diyorsun da, antipatik olmak için elinden geleni de yapan ben değilim herhalde, değil mi? :))