Kadlec soyadını Çek futbolu için uğurlu geliyor herhalde. Michal ve Miroslav Kadleclerden sonra, bu sefer Vaclav Kadlec Çek futbolu tarafından dünyaya sunuluyor. Diğer Kadleclerin aksine, Vaclav forvet oyuncusu ve bazı Çek futbol kritiklerine göre "Rosicky'den sonra gelen en büyük yetenek."
Vaclav 17 yaşına yeni girdi ve Sparta Prag forması giyiyor. 15 yaşındayken, Liverpool kendisi ile ilgilenmiş ve Anfield'da iki deneme maçına çıkartılmıştı. Şimdi ise, bir başka adalı Chelsea, Kadlec ile ilgileniyor ve söylentilere göre 6 milyon pound'u bu transfer için gözden çıkarmışlar.
Aslında Kadlec spekülatif transferlere daha genç yaşında alışmış durumda. Futbola, 1980lerin efsane Çek klübü FC Bohemians Praha (şimdiki adı Bohemians 1905) altyapısında başlayan Kadlec, burada hep kendi yaşından büyüklerle oynamış ve gösterdiği yetenek ile aralarından sıyrılmayı başarmış. 16 yaşındayken, Çeklerin günümüzdeki vitrini olan Sparta Prag'a 400.000 avro gibi yaşına göre rekor sayılacak bir paraya transfer olmuş.
Geçen sezon, sınırlı da olsa Sparta Prag maçlarında dakika almaya başlayan Kadlec, yaşına göre bitirici vuruşları son derece düzgün ve tekniği iyi bir oyuncu izlenimi veriyor. Kendinden yaşça büyüklerle oynamaya alıştığı için, uyum sorunu çekmeyen ve fiziksel olarak daha güçlü rakiplere karşı topu saklamayı erken yaşta öğrenen bir futbolcu. Sparta Prag gibi bir takımda bulunduğu için açıkçası şanslı, 90ların efsane Çek futbolcularını yetiştiren Sparta, Vaclav için önemli bir durak olacaktır. Tahminim hemen değil ama birkaç sene içerisinde onu büyük bir ligde görebiliriz, belki Premier Lig hemen olmasa bile, Çek futbolcuların çok tutulduğu Bundesliga Vaclav için ilk sıçrama tahtası olabilir.
Gelecek genç Kadlec için ne getirecek bilinmez ama FM scoutları onu bize tanıtmakla iyi iş çıkarmışlar. Kadlec ve dün yazdığım Ljajic yazılarının bize gösterdiği acı bir tablo var: artık genç oyuncular bile müthiş paralarla transfer ediliyor; iki oyuncunun da daha kazandırdığı bir kupa ya da benzeri başarı yok, fakat telaffuz edilen rakamlar bizim ligdeki as oyunculara verilen rakamlarla yarışıyor. Fakat klüpler bu rakamları tek seferde topluca vermiyorlar, bu noktada da bizden ayrılıyorlar. Oyuncunun kazanacağı başarı, atacağı gol, oynadığı maç adedi; kısacası yeni takımında göstereceği performans da bonservisin toplam değerini etkiliyor. Külislerde, United'ın buna benzer bir bonservis sözleşmesi ile Sırp ikiliyi aldığı konuşuluyordu. (Kulisler = daily mirror gibi gazeteler) Anlaşılan, 100 bin dolara alıp milyon dolarlara satma dönemi, kısacası İlhan Cavcav gibilerin saltanatı yavaş yavaş sona eriyor, hatta erdi bile sadece pasaport sınırlandırması olup, altyapısı zayıf olan bizim gibi ülkelerde devam ediyor.
0 yorum:
Yorum Gönder