1.04.2010

Fulham-Wolfsburg (Maç Öncesi)


Craven Cottage'deki 4-1'lik Juventus zaferinin DVD'si Fulham Store'larda satışa çıkmış,İngiliz teknik adam Roy Hodgson geçtiğimiz hafta sonu Hull karşısında sahaya Duff,Murphy,Etuhu,Zamora,Hughes gibi 5 as oyuncusundan yoksun bir kadro sürüp West Ham'ın şimşeklerini üzerine çekmişken Fulham'ın Avrupu Ligi'nde ulaşabileceği en üst noktaya kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğinin teminatını verebiliriz sanıyorum.Zira Hodgson da bunu kabul etti ve Hull karşısında takımı isteyerek yedek ağırlıklı oyunculardan oluşturduğunu çünkü Wolfsburg sınavı öncesi belli oyuncularını dinlendirmek zorunda olduğunu belirtti.

Hodgson'un oluşturmaya çalıştığı taktiksel şablonu ve oyun kurgusunu Fulham'ın bu sezonki maçlarına bakarak tahlil etmek şüphesiz ki tek başına yeterli olmayacaktır,lakin belirli ölçülerde de olsa önümüze bir tablo sunduğunu kabul etmemek de yanlıştır.Öncelikle,Fulham'ın bu sezon en fazla gol attığı maçın 4-1'lik Juventus karşılaşması olduğunu belirtelim.O maçın kendine has özelliklerini de düşünecek olursak,kaydedilen gol sayısını istisnai diye nitelendirebiliriz.Üstelik yine bu sezon,3 gol buldukları maç sayısı da sadece dört.Yani bu sezon yaptığı neredeyse 40 maçın sadece 5'inde 3'ten fazla gol atabilmiş bir takım Fulham.Ancak,bu veri Hodgson'u genel hatlarıyla tarif etse de kesin olarak anlatamaz.Çünkü Hodgson'unki basit bir "öncelikle gol yemeyelim,nasıl olsa 1 tane atarız" düşüncesi değil.Aksine,Hodgson'un takımı o kadar ciddiyetle oynuyor ki bazen asıl amaçlarının gol atmak olduğunu unutuyor!Topun kaybedilme ihtimalinin en fazla olduğu sağ ve sol arka kenarlarda bile ısrarla pas yapıyorlar,deyim yerindeyse topun suyunu çıkarana kadar paslaşıyorlar.Pas trafiği,olumlu 3-4 pastan sonra mantıklı,önceden çalışılmış bir set oyununa dönüşüyor ve topun doğru zamanlarda kenarlardaki Duff veya Davies ile buluşturulması amaçlanıyor.Böyle bir şablonda pek tabii kenar oyuncularının ve beklerin dahi oyunun merkezine yakın konumlanmaları gerekiyor ve ortaya "kompakt" bir orta saha çıkıyor.Hal böyle olunca,kimi zaman gol yollarında az sayıda futbolcuyla kalabiliyorlar fakat bu problemi de Zamora ve hemen arkasındaki Gera'yı oyundan nispeten uzak tutarak,ön bölgelerde konuşlandırarak çözmeye çalışıyorlar.Tüm bunların sonucunda da ortaya az gollü fakat sürpriz koşuların,sürpriz pozisyonların meydana geldiği hücum organizasyonları ve iç içe oynayan,set oyununa yatkın ve kanat oyuncularını etkili kullanabilen bir çizgi oyun anlayışına sahip bir felsefe çıkıyor.
The Cottagers tarihinin en iyi günlerini yaşamakta ve bu masalı onlar için gerçek kılabilecek tek hoca da şu an için Craven Cottage'de.Eğer çeyrek finali geçerlerse rakipleri Hamburg-Standart Liege eşleşmesinin galibi olacak.Hodgson daha önce 1997'de Inter ile UEFA finali oynayıp kaybetmişti,bu sefer neden olmasın?Kısa Kuzey turunda yaptıklatıyla adını tarihe yazdıran,ardından Ada'ya temelli dönüş yapan Britanyalı,neden bir de Fulham'ın başında tarihe geçmesin?

0 yorum: