3.05.2010

Ada'da Seçimler ve Değişim (!)


Ada'da önemli gelişmeler yaşanıyor,yaşanacak da...Bahsettiğim,Liverpool'un ruhsuz futbolu,Chelsea'nin şampiyonluğu ya da United'in son hafta inadı değil.6 Mayıs'ta ülke seçime gidecek ve büyük ihtimalle 13 yıllık İşçi Partisi iktidarı sona erecek.Küresel kriz öncesinden beri yaşanan sıkıntılardan bu yana bir takım değişimler yaşanmıştı.Kuşkusuz bu değişimlerin,siyasi ve iktisadi tesirlerinin dışında her türlü sosyal alana yansıdığını da söyleyebiliriz.Bugün gazeteler yazdı,mesela İngiliz futbolunun son Şampiyonlar Ligi'nde yarı finalist dahi çıkaramaması ya da kulüplerin birer birer borç batağına saplanmaları birer tesadüf müdür?Her köşeye sıkıştığımızda -haklı olarak- futbolun artık endüstriyel,küresel bir olgu haline geldiğinden söz ediyorsak,bu gelişmelerin,siyasi ve iktisadi konjonktürdeki değişmelerin birer yansıması olduğunu kabul etmeliyiz.

Muhafazakarların son zaferinin üstünden (1992) 18 sene geçmiş.Ardından 1997'de İşçi Partisi (Tony Blair) iktidara gelmiş.Tabii burada,İşçi Partisi'ni daha yakından tanımak için öncelikle Batılı işçilerin nerede durduklarını iyi bilmek gerekir.Yani,Thatcher dönemindeki direnişleri ve grevleri saymazsak,son yıllarda Batılı işçinin siyasi serüvenininde elde ettiği kazanımları,belirli bir demokratik çerçeve etrafında kazanılmış belli anayasal haklar ve mevcut sistem içi bir sendikacılık geleneğinden ibaret olarak değerlendirebiliriz.Dolayısıyla,İşçi Partisi pek tabii,umud edilen değişimler bir yana artan bütçe açıkları,artan yoksulluk ve Irak ve Afganistan gibi yaralar açarak çekiliyor Ada'nın siyasetinden.

İşçi Partisi'nin en sadık destekçilerinden biri olan Guardian dahi son seçimlerde Gordon Brown'un arkasında olmadığını bildirdi.İngiltere'nin Obama'sı,Liberal Demokrat Nick Clegg'i destekleyeceklermiş.Gerek seçim sistemindeki reformlar için gerekse azınlık sorunları,sosyal adaletsizlikler gibi konularda değişime daha hevesli olarak görünüyormuş Clegg.Böyle konularda Liberal Demokrasi ne ölçüde bir çözüm getirebilir tartışılır.Ancak ilginç olan,geldiğimiz noktada giderek güçlenen Muhafazakarlar ve Liberal Demokratlar mevcutken,İşçi Partisi'ne ait desteği giderek kaybolmasıdır.Adı üstünde Muhafazakar Parti'nin,ana sloganının "değişim" olması da bir başka ironidir.Ancak asıl değişimi gerçekleştirmesi gerekenlerin küresel resesyonlardan ve siyasi buhranlardan etkilenip edilgen hale gelmesi tüm muhalefet için böyle bir sloganı zaruri kılmıştır.

Britanya'nın mevcut seçim sistemindeki(sadece genel hatlarıyla bildiğim için detaylandıramayacağım) çarpıklıklar sebebiyle İşçi Partisi hala parlementoda en çok sandalyeyle temsil edilme şansı olan parti.Ancak anketlerde,Muhafazakar Parti'nin gerisinde,Liberal Demokratlar ile yarışır bir vaziyette.Çok temsilcinin çıkarıldığı küçük bölgelerde İşçi Partisi'nin önde olması sandalye yarışında daha avantajlı bir noktaya taşıyor Brown'u.Fakat seçim büyük ihtimalle koalisyonla sonuçlanacaktır.Peki,İşçi Partisi iktidarı sona erince sorunlar çözülecek midir?Obama Amerika'sında ne kadar çözüldüyse,o kadar çözülecektir.

Sosyalistler her zamanki gibi en arkada,seçim sisteminin onları yok saydığı yerde,usulca tarihin onları haklı çıkaracağı günü bekliyorlar.Zira ne acıdır ki herhangi bir müsibet yaşamadıkça onlara kulak vermek,dinlemek pek adetimiz değil.Yine sandalyesiz kalacaklar ve siyasi mücadelelerini legal platformlarda yürütmediklerine dair eleştiriler alacaklar.

6 Mayıs'ta İngiltere,Galler,İskoçya ve Kuzey İrlanda yöneticilerini seçecek,ancak durumun diğer seçimlerden daha vahim olduğunu belirtelim.Çoğu Avrupa ülkesi gibi Britanya'da,Yunanistan ve Portekiz gibi ciddi ekonomik bunalımların içerisinde.Tabii bunun etkileri kısa sürede diğer alanlara da yayılmakta.Kısacası 7 Mayıs sabahı Britanya Adası yeni bir siyasi iktidarla uyanmış olsa da ne bütçe açıklarının ne fütursuz borçlanmaların ne ayrımcılıkların ne de batak veren İngiliz futbolunun halinde bir değişme olacaktır.

4 yorum:

Gökçe dedi ki...

@Kieran; tesekkurler, guzel yazi...

Kieran dedi ki...

sağol gökçe.teşekkürler

Volkan dedi ki...

Sabah BBC'de denk geldigim son anket

Torycanlar %33
Libertenler %28
Labourcular da sanırım %23'lerde...

Torycanlar ve Libertenler arasında koalisyon öngörülüyormuş... İlginç olacak...

Kerem dedi ki...

Ne bu ya 19.yuzyila geri donduk. Kralice'nin de yetkilerini arttiralim tam olsun.