8.04.2009

Messi niye beklenen "messih" olamaz


Güney Amerika'dan her 5-10 senede bir veliaht çıkar zaten, hepimiz buna aşikarız. Kah Pele der "Ey ahali şuradaki çelimsiz velet var ya, işte o benim veliahtımdır!" ya da Maradona "Bakın bu çocuk 2. Maradona olacak, aha buraya yazıyorum" diye buyurur bizlere. Bu oyuncuların hepsi gerçekten yetenekli oyunculardır, ama işte çeşitli sebeplerden asla şehzadelikten padişahlığa yükselemez, kendilerine iyi kötü bir kariyer yaparlar. Hatta aralarında, Riquelme gibi kendisini halef gösteren selefine trip atanlar da bulunur. Neyse konumuz Riquelme değil, Messi yani en yeni "veliaht".

Maçı kaçıran olduysa üzülürüm, ama yine de spoiler bilgiyi vereyim, Barça 4 gol attı, Bayern de resmen dağıldı. Barça'nın şu an Avrupadaki en iyi kadro olduğu tescilinin yanına, sahada en iyi anlaşan takım tescili, en iyi hücum organizasyonu yapan takım tescilleri de gelmiş oldu. Messi iyi bir maç çıkardı, 2 gol attı, diğer 2 golde de aktif yol üstlendi. Henry, Etoo ve Messi ile maç da bitti, bence artık 2. maça da gerek kalmadı. Bu geceki maçı gördükten sonra Barcelona'nın Şampiyonlar Ligi'ni alması, Messi'nin de turnuvanın en iyi oyuncusu seçilmesi kimse için şok olmaz herhalde. Messi bu formuyla Barcelona'nın gelecek yıllarda da pek çok başarısında pay sahibi olacak. Peki Messi, bütün bu muhteşem becerileri ile 2. Maradona olabilecek mi? Hiç sanmıyorum.

Maradona da Messi gibi Barcelona'da oynamıştı. Hatta Napoli'ye Barcelona'dan transfer oldu. Fakat çoğu insan için Maradona demek 2 forma demektir: Napoli ve Arjantin formaları. Peki Maradona efsanesini yaratan o mükemmel tekniği miydi? Maradona kelimenin tam anlamıyla bir fenomendir, star olmak için doğmuştur, ikincilik diye bir şey yoktur. Kaybetmemek için eliyle gol atar, doping alır, ama istediği zaman da istediği golü istediği şekilde atar, bizim gibiler de 30 yıl o golü jenerik olarak izler. Bütün bunların yanında, Maradona'nın yıldız aurası o kadar parlak ve güçlüdür ki, yanına yaklaşanları da yıldız sanmanıza neden olur. Napoli, Maradona gelene kadar vasat bir takımdı; Maradona ile önce Lig ve UEFA kupalarını aldılar. Onunla oynayan oyuncuların çoğu, iyi oyuncular oldular, başka takımlara da gittiler. Ama Maradona ayrıldıktan sonra, Napoli çöküşe geçti çünkü Maradona her yıldız gibi bir aldatmacaydı. Onun aldatmacası faniliği idi, kimse düşünmek istemiyordu, o gidince ne olacak bu takımın hali diye, parlaklığına aldanmak istiyorlardı fakat ışıklar sönünce, Napoli yine köhne sokakları ve hep hor görülen Güneyliliği ile başbaşa kaldı; Kuzeyin takımları ligi tekrar domine etti.

Bu sözlerin benzerini Arjantin için de söyleyebiliriz, Maradona ile 1 kupa, 1 de final oynadılar. Özellikle 1986 kupası önemlidir; 1978'de itile kakıla, hile hurda ile, biraz da Cruyyf'un protestosu sayesinde, kazanılan kupa, her zaman Dünya Kupaları içinde biraz utanılarak hatırlanmıştır. Arjantin halkını ve futbolunu töhmet altında bırakan 78 kupasının namusu Maradona sayesinde temizlenmiştir. Hatta Falkland Savaşı'nın öcü bile bu turnuvada alındı. Diğer oyuncuların hiç mi değeri yoktu? Şüphesiz hepsi de iyi oyunculardı, fakat Maradona olmadan da bu başarıların hiçbirine ulaşılmayacağı da gerçeğin ta kendisi idi.

Messi'nin "şanssızlığı" işte burada başlıyor. Barcelona gibi, zaten kendisi oynasın ya da oynamasın, başarıya abone bir takımda oynuyor. Arjantin Milli Takımı, 1986 kadrosuna göre çok daha yetenekli oyunculardan oluşuyor, olası bir Dünya Kupası Şampiyonluğu'nda başarı Messi ile beraber pek çok oyuncuya birlikte yazılacak. 10 yıl sonra da Messi'li kadro olarak değil, 2010 şampiyonu kadro olarak anılacak. Bütün bunlar ışığında, Messi yıldız olmuştur, fakat "o" olamamıştır.

Zaten şu anki futbol ortamı "2. Napoli" ya da "1986 Arjantin"'in geri dönüşüne imkan tanıyor mu? Belki de asıl sorulması gereken soru da bu...

0 yorum: