Transfermarkt sitesinden kontrol ettim, Barcelona'nın değeri 375 milyon pound civarlarındaymış. Gördüğüm kadarıyla da en pahalı klüp olma konusunda Chelsea ile çekişiyor. Rakibi Manchester United'ın kadro değeri biraz daha az; sadece 350 milyon pound!
Elenen Arsenal diğer üç takımın gerisinde 260 milyon civarlarında, fakat kadrosu daha genç, yıldız adaylarının formlarını bulmasıyla şu anki kadronun değeri 300 milyon poundlara dayanır.
Şampiyonlar liginin son dörtlüsünün toplam değeri (kadro olarak) 1.3 milyar pound civarlarında. İtalyanın en pahalı klüpleri, kare asın en zayıfı olan Arsenal'a anca denk düşüyor, etrafta pek İtalyan görememiz bundan mı acaba? Tabii ki kadro değeri her şey değil, Real Madrid 350 milyon poundluk kadrosu ile Barça'dan evinde 6 yedi. Sonuçta ekonomiler değil, taktikler ve oyuncular kapışıyor.
Diğer liglere de kısaca baktım, Almanya'da Bayern'in kadro değeri en yakın rakibinden 100 milyon pound fazla. 100 milyon pound ne demek diye sorarsanız size bir Galatasaray takımı demek diyebilirim. Nitekim Galatasaray'ın değeri 98 milyon civarında ve 100 milyonu geçen takım yok SüperDüper Ligimizde.
Fransa'da tabii ki Lyon'un üstünlüğü var bu konuda, 170 milyondan fazla kadro değeri. Onu Marsilya izliyor. Portekiz ligi büyüklerinin değeri bizden biraz fazla, fakat Avrupada kazandıkları başarı ile aramızdaki farkı hiç söylemeyeyim, moraller bozulmasın.
Liste böyle uzayıp gidiyor, isteyen bakabilir. Sonuçta mayıs sonunda 700 milyon poundluk bir final izleyeceğiz. Yani 3 Türkcell Süper Lig fiyatı kadar bir maç olacak, bizim oyuncularımızın niye onlar kadar iyi oynamadığını, ligimiz niye bu kadar renkli değil diyenlere ufak bir bilgi olsun.
Hani derler ya arada kalmak en kötüsüdür; Türk Futbolunun da mali gücü - başarı tablosu karşılaştırması tam da bunu doğruluyor. Ligin oyuncularının toplam değerlerine bakıldığında, Avrupada 7. sıradayız, Belçika, Hollanda ve Portekiz liglerinden yukarlardayız, fakat 4 büyük ligin hala çok ama çok gerisindeyiz, ve uzun bir süre daha gerisinde olacakmışız gibi görünüyor. Başarı tablosu daha feci, bizden aşağı sıradaki Portekiz, Belçika ve Hollanda liglerinin takımlarının toplam kazandıkları Avrupa Kupası nerdeyse bizim Süper Ligdeki takım sayımız kadar. Yani değer - başarı oranında da ciddi bir şaşma var. O yüzden de, Roberto Carlos gibi adamların emekliliklerini geçirdiği, vergi cenneti olmaktan öteye geçemiyoruz. Genç oyuncu dediklerimiz 25 yaşında oynamaya başladıkları için oyuncu ihraç eden bir ülke de değiliz. Altyapılarımızın durumu zaten ortada, son yıllarda çıkan en önemli yeteneklerden Batuhan, Manchester City'ye gitmedi, şimdi Eskişehir'de iphone'nundan haftasonu kaçıp İstanbul'daki hangi ortama aksam diye araştırma yapıyor.
2 gündür eksisozlukten takip ediyorum, Messi mi Ronaldo mu tartışmaları sürüp gidiyor. Gariptir, yabancı kaynaklarda bu konuyla ilgili çok bir şeye rastlamadım, daha çok bize özgü bir şey sanki, elma ile armutu hep kıyaslama isteği. Biz bir şey kazandırmayan tartışmalarla vakit harcarken, "ya o ya da bu" diye düşünürken, onlar "hem o hem de bu niye beraber olmasın diye düşünüyor",gelecek yıllarda Messi ile Ronaldo aynı takımda oynarsa şaşırmayın. Sonuçta paranın gücü, taktiksel zeka ve özveri. Gelecek yıllarda Şampiyonlar Ligi Finali'nde mutlaka başka takımlar da olacak fakat ben final açılış tarifesinin 500 milyon pound altına düşeceğini sanmıyorum, yani kabaca 1 SüperDüper Lig. Tam 306 süper lig maçı değerinde bir maç...
Demek "büyük final" demelerinin sebebi de buymuş...
P.S. Ufak bir matematik hatası olduğu için başlığı düzelttim, okuyuculardan özür diliyorum.
İlgili Yazılar : Avrupa
2 yorum:
messi'yle ronaldo beraber oynamaz diyenler de cikacaktir turk medyasinda..
Hehe evet bunu yazmayı unutmuşum, doğru söylüyorsun. Hatta Ahmet Çakar Messi için futbolcu değil o bile der.
Yorum Gönder