Bu yazı için biraz daha bekleyebilirdim, sonuçta Premier Lig'in altında hala belirsizlikler var. Belki o zaman daha da dramatik olurdu, fakat bence Newcastle United'ın geldiği nokta daha fazla ajitasyona ihtiyaç duymuyor.
Premier Lig'in kurulduğu 90ların başından beri, hep üst sıraları arzulayan, 2 kere Şampiyonluğu kaçıran, ki bir tanesi Ferguson'un meşhur demeciyle tarihe geçen 95-96 sezonuydu (Hafızam yanıltmıyorsa), kadrosunda daima birkaç süperyıldız oyuncuyu barındıran, çoğu sezon en az bir tane rekor transfere sahip olan Newcastle United, ligin yeni ekiplerinden Hull City ile düşmeme mücadelesi veriyor. Son hafta da işler istedikleri gibi gitmezse, 1. Ligin yolunu tutacaklar.
Asprilla asla Parma'daki Formunu Yakalayamadı. Hikayeleri birazcık Nottingham Forest'ın düşüş hikayesine de benziyor. 70ler sonu ve 80lerin başının 3 gözde takımı'ndan (Liverpool, Tottenham ve Forest), Liverpool ve Tottenham Premier Lig kurulduğundan beri şampiyonluk yüzü görmediler fakat özellikle Liverpool son 10 yılda, içerde ve dışarda kazanılacak bütün kupaları kazandı, Tottenham da rakibi Arsenal'in gerisine düşse de ligde yine de ciddiye alınan bir takım, belki ilerde bir gün zirveyi de zorlarlar. Forest ise 2000li yıllarda 2. lige kadar düşmüştü ki, Avrupa Şampiyon Klüpler Kupası'nı kaldırıp kendi ülkesinin 3. sıradaki ligine düşen ilk ve tek takım ünvanını da kapmıştı. Forest şimdi 2. ligde ve yavaş yavaş "asansör takımı" kimliği üzerine oturmaya başladı. Newcastle ile Forest'ın benzerliği de burada başlıyor, ikisi de çok köklü klüpler ve İngiltere liginin temel taşlarından, fakat kötü yönetim ve dengesiz transfer politikaları (2 takımın bu konuda ayrı yaklaşımları fakat aynı sonuçları var) ikisini de şu an Premier Lig'in ana ekseninden çıkarmış durumda. Newcastle, Forest kadar başarılı olamadı hiçbir zaman, fakat onun da İngiltere'nin kuzeyinde ciddi bir taraftar topluluğu var, belki de Premier Lig'in en sıkı taraftarları olabilirler Liverpool taifesinden sonra. Zaten St. James Park'ın Lig ortalamasının üzerindeki 52bin küsür kapasite ve ligdeki 48bin kişilik ortalama seyirci (ManU ve Arsenal'in ardından 3. sırada) bu desteğin somut kanıtları. Fakat herşeye rağmen, gelinen son durum da içler acısı...
Kieron Dyer vs. Lee Bowyer Peki Newcastle bu hale nasıl geldi? Bunun pek çok sebebi var fakat en önemlileri herhalde kontrolsüz paraların harcandığı transfer politikası olabilir. Newcastle'ın son 20 yılda yaptığı en önemli transfer Alan Shearer'dır. Shearer, Blackburn'un şampiyon kadrosunun en golcü oyuncusu idi ve döneminde İngiltere'nin en önemli forvet oyuncusuydu. Çoğu kişi onun büyüklerden birine transfer olacağını düşünüyordu, önce davranan Keegan ve Newcastle oldu, 1996 yılında Newcastle'a geldiğinde arkasında 1 lig şampiyonluğu, 1 ikincilik ve en az 30 gol attığı 3 sezonluk bir form bulunmaktaydı. Newcastle dönemi de Shearer için iyi başladı, gollerine devam etti fakat ne olduysa 96-97 sezonundan sonra başladı: Keegan görevinden ayrıldı, takım Shearer'ın yanına uygun forvet bulmakta zorlandı, pek çok yıldız oyuncu takıma geldi bir varlık gösteremeden gittiler. Asprilla gibi yeteneği kadar problemi de olan oyunculara bel bağlandı, Solano gibi Premier Lig için ne kadar etkin olacağı daima tartışmalı oyunculardan ortasahayı toparlaması beklendi fakat olamadı, son yılların en yetenekli İngiliz oyuncularından Kieron Dyer takıma alındı, fakat bitmeyen sakatlıkları, takım arkadaşı bir başka sorunlu oyuncu Lee Bowyer ile dalaşması takım içindeki uyumu bozdu. Kısacası, son 20 yılda yaptıkları tek doğru iş olan Shearer'ın etrafına bir takım örme çabası hep başarısızlık ile sonuçlandı. Keegan'dan sonra, Sir Robson, Gullit, Souness denendi olmadı, Keegan'a geri dönüldü yine olmadı, küçük takımların büyük menejeri Sam Allardyce'a başvuruldu, o da tutmadı, eski Forest teknik direktörü, 4 yıldır işsiz olan Kinnear ile kısa bir flört yaşandı, ten uyumu sağlanamadı ve ironik bir şekilde yine ibre Shearer'a döndü bu sefer menejer olarak. Şimdi efsane oyuncusu ile United ligde kalma mücadelesi veriyor.
Newcastle'daki N sabiti : Alan Shearer Premier Lig kurulduğundan beri yükselen bir ivme ile, Avrupa'nın açık ara en pahalı ligi oldu, oyuncuların transfer paraları ve aldıkları ücretler, kıta Avrupa'sının üzerine çıktı. Bu transfer çılgınlığına kapılan takımlardan bazıları yüksek bonservisin her şeyi çözeceğini sandı fakat Middlesbrough'un lige ilk çıktığında yaptığı manasız transfer hamlesi gibi hareketler insanların yüzünde tatlı bir gülümseme bırakmaktan öteye gitmedi. Chelsea bile, kendi transfer tarifesini belirlediği ligde, Manchester'ın hakimiyetine geçici olarak son verdi, Mourinho gidip, Abramovic'in de Şampiyonlar Ligi hayali suya düşünce, meydan yine eski büyüklere kaldı. Bundan ders çıkaramayan klüpler ise, Newcastle örneğindeki gibi yavaş yavaş ligden çekiliyorlar, tıpkı Newcastle'ın altındaki Middlesbrough gibi.
Michael Owen Newcastle'da sakatlıklardan kurtulamadı.
Newcastle için kurtuluşa giden yolda çok da alternatif yok. Birinci seçenek 1.lige düşüp, yine Shearer yönetiminde, genç bir takım kurmak ve bu takımı geliştirmek. Fakat Premier Lig'in muazzzam kaynaklarından uzaklaşmak külup için ciddi bir kayıp olacaktır, bunun maddi ve manevi zararlarının gelecek sezona yansıması kulubün Premier Lige çıkma mücadelesi vereyim derken, yine düşme hattına gerilemesine sebep olabilir, Avrupa Futbolunda 1. ligden düşüp sonrasında ard arda diğer liglere doğru düşüp kaybolan takımların örneği bol ne yazık ki.
Keegan & Shearer
İkinci bir ihtimal, eğer Newcastle bir şekilde ligde kalırsa, hala elinde ciddi bir stadyum ve taraftar potansiyeli tutan bir klüp olarak, yabancı bir futbol heveslisine satılabilir. Küresel krizin etkileri ve takımın düşen değerini göz önüne alırsak bu satışın klübün reel değerinin çok altında olacağını düşünüyorum fakat Premier Lig'e kaynak aktarmakta hevesli bir yatırımcı, doğru bir yönetim kurarsa ve en önemlisi sabırlı olabilirse, belki birkaç sezon bekleyerek, misal 2012 yılından itibaren ligin üst sıralarına yarışan bir takım yaratabilir. Sir Ferguson sonsuza dek Manchester United'ın başında kalmayacak, onun birkaç sezon içinde emekli olması, Manchester'ın hegemonyasını kıracak, mesele ortaya çıkacak bu pastadan diğer iştahlı takımlar (Liverpool, Arsenal, Chelsea ve belki bazılara daha) paylarını almanın savaşını verirken, Newcastle'ın hangi ligde neyin mücadelesini veriyor olacağı.
Emre Belözoğlu: Avrupa Macerası Newcastle'da sona erdi.
İlgili Yazılar : Analiz,
Avrupa
0 yorum:
Yorum Gönder