11.06.2009

Liga, Premier Lig'i Geçebilir Mi?

Sıra Ona Geldi: Franck Ribery

Fazla iyimserlik sonradan can sıkabilir, AcetoBalsamico'da çıkan bir yazı, bugün benim bloga gönderdiğim Yeni Old Firm La Liga'da yazısından bayağı farklı bir La Liga ön görüsü sunuyor. Peki hangisi daha gerçekçi dersiniz?


Real'e gelmesi düşünülen 4 önemli yıldız vardı Ribery, İbrahimovic, Kaka ve Ronaldo. David Villa ile Xabi Alonso da stepne de duruyordu. Dörtlüden ikisi bugün itibarı ile tamamlandı. Ribery'nin gelme olasılığı yüksek. İbrahimovic Real olmasa Barça'da, yani büyük ihtimal La Liga'da olacak. La Liga ile Premier Lig arasında, oyuncu değerlerinin toplamında yaklaşık 500 milyon euroluk bir fark var, Premier lig 2.8 milyar, La Liga 2.3 milyar avro değerinde. Yarım milyar euroluk fark ne demek? Takribi olarak ManU takımının tüm kadro değerinin 1,5 katı demek. Yani bu 2 ligden İspanya'nın öne geçmesi için, Manchester'ın İspanya'da bir yerlere taşınması lazım. Yani aralarındaki fark üç beş tane star transferi ile kapanacak gibi değil.

Zlatan, İtalya'da kalan son süperyıldız, fakat onun da gitmesi an meselesi.

Ayrıca herkes Real Madrid'e odaklanmış durumda, peki ya diğer La Liga takımlarında transfer çalışmaları var mı? Son dedikodulara göre, diğer takımlar transferden çok eldeki oyuncularını tutma derdindeler: Atletico'nun altın ayakkabılısı Forlan istim üzerinde, Valencia'da David Villa gitmeye hazır klübünden onay bekliyor. Sonuçta transferi şu an için sadece Real Madrid yapıyor, diğerlerini eldekini koruma derdindeler.

Zola, İngiltere Futbolunun dışa açılma hamlesinin sembol isimlerinden biriydi.

İngiltere Ligi ilk dışa açılma hamlesini yaptığında bütün klüpler birbirleriyle transfer konusunda yarışıyorlardı. Hatta bir dönem İtalya'nın bütün oyuncuları İngiltere'ye topluca göç etmişti. Büyük küçük takım farketmeden, her takım elindeki para ile alacağı en iyi yabancıyı ülkeye ithal etmenin peşindeydi. Bu transferlerin bir bölümü fos çıktı, bazı takımlar müsrif politikaları yüzünden battı, giden gitti, kalan kaldı ama en sonunda şimdi herkesin kıskançlıkla baktığı Premier Lig ortaya çıktı. İspanya Ligi ise bu yılları pek akıllıca geçirmedi. Barcelona dışında bir sistem ortaya koyan olmadı, Real transferine göre başarı politikasını benimsedi, diğer büyüklerden Atletico ligden bile düştü, sonra toparladı ancak bu sene kendine tam anlamıyla geldiğini söyleyebiliriz. La Liga yeni bir başaltı takımı olarak Sevilla'yı yarattı, fakat Sevilla'nın en azından bir Everton, bir Tottenham kadar marka olabildiğini söyleyebilir miyiz?

İngiltere Ligi Dünyanın En Pahalı Ligi

Unutmadan söyleyelim, Premier Lig kendi başına bağımsız bir şirket, yani bir profesyonel yönetici ordusu tarafından idare ediliyor. Kısa, orta ve uzun vadeli projeksiyonlar yapılıyor, oyunun seyir zevkini arttırmak böylece gelirleri katlamak için farklı manevralar geliştiriliyor. La Liga bu profesyonellikten çok uzak, Real hala 1950lerdeki bütün starlar bana gelsin, ben de başarıya gideyim mantığını çok da aşmış değil. Transfer dönemi bitip, sahada oynanan oyun asli olarak kalınca, o zaman Real kendini aradığı başarının çok da uzağında bulabilir. O zaman da bugün yaptığı her işe alkış tutan Madrid Medyası, Perez'e gökte yıldız yerine, yerde nal toplattırır.

3 yorum:

Kerem dedi ki...

Aradaki en buyuk fark, Premier Lig kendi degerlerini yaratiyor. La Liga'da ise Brezilya ve Arjantin'den gelen zaten yetenekli futbolcularin veya sisirilmis rakamlara transfer edilen buyuk yildizlarin hakimiyetini goruyoruz.

Volkan dedi ki...

Barcelona dışında dediklerine katılıyorum.

mülkiye dedi ki...

Liglerin büyüklüğünü belirlemede en büyük pay o liglerin kafaya oynayan takımlarına aittir.

Manchester Utd.-Arsenal-Liverpool-Chelsea vs. Real Madrid-Barcelona

Kulüp olarak baktığınızda Güntekin Onay da söylemişti,dünyanın en büyük kulübü Real Madrid.Her yönüyle,gelirler,gündem belirleme vs.Üç dört yıldır kötüler;ama bu yıl toparlandılar.Hayvan gibi iki transfer yaptılar,buna toparlanmak demek biraz hafif kaçıyor;ama olsun.Onlar hala en büyükler.

Barcelona'ya gelirsek dünyanın en başarılı takımı an itibariyle.Messi-Henry-Eto'o,Xavi-Iniesta-Yaya,belki maça çıkmadan önce kadrosunu en rahat sayabileceğiniz takım Barca.Manchester'da,Chelsea'de maçtan maça oynamalar oluyor;ama Barca'da her şey yerli yerinde.

İngiltere cephesine bakacak olursak,Manchester'ın en önemli oyuncusu gitti,yerine Messi filan gelmezse,ki gelmez tabi,bu seneyi Avrupa'da geçiş senesi gibi geçirecekler.Ligde yine kafaya oynarlar tabi.

Chelsea'de Hiddink kalsaydı,benim bu sezon içn kesinlikle en önemli ŞL şampiyonu adayım Chelsea olurdu,yerine Ancelotti geldi.Ancelotti'nin Milan kariyerinde iki ŞL finali var;ama son iki sezondur iyi değiller,ada futboluna da pek alışabileceğini sanmıyorum kendisinin.

Arsenal,bunlar garip efendim.Tam diyorsun bu jenerasyon bir iki yıl tecrübelensin,bunlar tutulmaz.Sonra onlar tecrübelenmeye başladığı zaman yeni jenerasyon çıkıyor ortaya,bunlar büyüsün bunlar tutulmaz diyorsun,Wenger'in oluşturduğu bu kısır döngü yüzünden bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu elde edemediler.

Liverpool,mali krizin etkisi altındalar,transferde vites küçülttüler.Gerrard ve Torres isimleri çok büyük isimler tabi de saydığımız kulüplerin hepsinde böyle önemli iki üç isim var zaten.

Şampiyonluk yarışındaki renkten bahsedeceksek,yok efendim bu takımları pek zorlayan çıkmıyor her iki ülkede de.Atletico Madrid kadroyu güçlendirebilirse biraz zorlar,Villareal'in de kadroyu güçlendirmesi lazım,Sevilla'nın da.Barca-Madrid arasında birşampiyonluk yarışı olur en azından.

İngiltere'de Ancelotti tutturursa Chelsea,tutturamazsa Manchester şampiyon olur diyorum.Liverpool bir türlü olamıyor,aslında bu sezon olmak için en önemli fırsat.Rakipler geçen yıllara göre gerideler.Arsenal'in şansını da çok görmüyorum.Burada biraz renklilik olabilir.

İbrahimovic'i İspanya alacak.Pandev var bir de bir taraflara gidecek olan büyük ihtimalle.O da İngiltere'ye gider.

Olaya duygusal yaklaşınca İspanya'nın bariz üstünlüğü var gözümde.Xavi-Iniesta ve Kaka'nın olduğu bir lig dünyanın en iyi ligi olmalı.Ben en azından bu sezon için İspanya diyorum;fakat Ferguson Ronaldo'nun yerini doldurunca,Ancelotti de Chelsea'ye uyum sağlayınca ki bir sezon sonrasını düşünüyorum durumlar biraz eşitlenir.

İtalya'da yıldız diye kalan bir adam var,o da Ronaldinho,en çok onlara üzülüyorum.Milan toparlasa bari kendini.Bütün bunlara rağmen,CM'de hala en zevklisi İtalya'da menajerlik yapmak,o da garip çelişki.Montolivo olsun,Aquilani olsun,Criscito olsun,Giovinco olsun,Pandev olsun,cezbediyor insanı oyun oynarken.

Bu sezon ŞL yarı finali 2-2 olur diye düşünüyorum.Hatta Inter Ibra'yı tutabilirse onlar bile kalabilir yarı finale.Ben yine İspanya diyorum.