27.10.2009

NBA BAŞLIYOR

Başlıyor, hem de erken konferans finali gibi bir maçla başlıyor... Celtics, Cavaliers'i konuk edecek. İki takımında veteren all-star transferleri oldu. Shaq, yine şampiyonluk destek paketi olarak transfer oldu, bu sefer istikamet Cleveland idi. Rasheed Wallace ise, Celtics'teki ihtiyarlar klübüne katıldı. NBA'da şu an itibarı ile, 4 all-star oyuncusuna sahip olan tek takım Celtics. Fakat, bu oyuncular, Pearce dışında, yaşlanmış ve yıpranmış oyuncular. 2. bir şampiyonluk mücadelesine ne kadar girecekler bilmiyoruz, sonuçta yüzüğü takmadan emekli olma riskinden kurtulmuş durumdalar, kendilerine yeni bir motivasyon bulmaları gerekecek. Yükselen yıldızları Rondo bunu sağlar mı, bunu zaman gösterecek. Benim tahminim Celtics'in maça asılacağı, fakat Cleveland'ın ufak bir farkla da olsa maçı kazanacağı yönünde, Celtics sempatizanı olarak umarım yanılırım.

İkinci maçta, Dallas başkente gidiyor. Wizards benim anlamadığım takımlardan, elinde müthiş yetenekleri olan bir oyun kurucun varsa, yapman gereken şey çok basit: takımı guard'ının etrafına kuracaksın. Wizards yönetimi bunu yapmamakta ısrar ediyor, o yüzden her maçta Arenas'ın eline bakıyorlar. Takımın bu sezonki sıralaması, Arenas'ın sakatlık durumuna ve istatistiklerine göbekten bağlı. Dallas da bu maçta favorim.

Portland-Houston maçı ise gözlerimin dolmasına sebep oldu. NBA'in Jordanlı zamanlarının iki önemli takımıydı Blazers ve Rockets, şimdi ikisi de eski günlerini arıyor durumdalar. T-MAC, Yao, Battier, Ariza ve Scola gibi oyuncuların olduğu bir Rockets takımı, konferansın şampiyonluk adayları arasında bile sayılmıyor, Portland'ın durumu ise ayrı bir yazıya konu olabilir. Houston maçı alır almasına ama Konferans finali görür mü... Sanmam...


Son olarak, LA derbisi var, derbi haftasonunun etkisini daha bünyelerden atılmamışken Clippers-Lakers derbisi ilginç gelebilir. Jack Nicholson gibi ünlüler de maçı seyrediyor olacaktır. Yılın açık ara en iyi transferini Lakers, Artest ile yaptı. 3 numarada, savunma özellikleri iyi olan bir oyuncu (Artest en iyi savunma yapan oyuncu ödülünü almıştı birkaç sezon önce) altın değerindedir: içeriye de dışarıya da yardımcı olabilir, takımın savunma direncini arttırır, özellikle içeri penetrasnyonlarda rakibi zorlayıp, Pau'nun işini içerde kolaylaştıracaktır. Bu arada Clippers birkaç sezondur kendine gelmekte, uzakta da olsak yaptıkları olumlu hamleleri izliyoruz. Yıldız oyuncular yerine, fizik güçleriyle maça ortak olmaya çalışan oyunculardan kurulu bir kadro kurmayı tercih ediyorlar. Hatta çoğu zaman sahada NBA ortalamasından da uzun bir ilk beş ile maça çıkıyorlar. Bu maç ile ilgili tahminim, içerde Clippers'ın Camby formda olursa, Lakers'ı zorlayacağı; fakat Kobe başta olmak üzere dış oyuncular formda olursa, Lakers bu derbiden galibiyetle ayrılır.

Türk oyuncular dediğimiz zaman, Hidayet ile Bosh'un çok önemli bir ortaklık kuracağını düşünüyorum. Ligin en kozmopolit takımı olan Raptors, Avrupa'nın NBA şubesi gibi, o yüzden fiziksel dayanılılıkları onları sıkıntıya soksa da, ligin en göze hoş gelen basketbolunu bu sezon onlar oynayacakmış gibi geliyor. Utah Jazz ve Mehmet Okur, hacıyatmaz gibiler, ne düşerler, ne de ileri giderler; sanırım Postacı-Stockton ikilisi Salt Lake City'ye öyle bir atalet getirdi ki, Jazz yıllardır aynı kalitesini koruyor, ama bir adım da ileri gidemiyor. Milwaukee ile Ersan ise ligin güçsüz ekiplerinden, Ersan'ın orada artık takımın yıldızı olabileceğini kanıtlaması lazım, benim çok yetenekli bulduğum bir oyuncu, fakat NBA'de basketbol oynamak için yetenek bazen 2. sırada olabiliyor.

NBA başlıyor, fanatiklerine de uyku yine haram gözüküyor.






1 yorum:

Kerem dedi ki...

NTVSpor'da ana yazi altinda gordugum yorumlar gibi yazacam ben de. Sakatlik olmazsa Celtics Lakers'la final oynar yine. Guzel de bir mucadele olur. Bu arada Pierce'le Garnett'in arasinda da bir yas fark var. Pierce'e genc Semih muamelesi yapmayalim. :)