Basketbol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Basketbol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12.05.2010

Fenerbahçe Büyüklüğü Şampiyonluk Büyüklüğüdür De

Mayıs ayında güneş gibi parlamaya devam ediyor Fenerbahçe Spor Kulübü. Voleyboldan sonra Kadın Basketbol takımı da sezonu şampiyon tamamladı. Futboldaki kaotik ortama rağmen sadece futbola değil spora gönül vermiş Fenerbahçe taraftarları mutlu mutlu izliyorlar yazın gelişini. Bu süreçte belki de tek üzücü ama aynı zamanda gurur verici olan kaçırılan Avrupa Kupası oldu.

Genelde hep hatırladığımız, özellikle kötü sonuçlar sonrası dile getirdiğimiz İslam Çupi'nin sözünü tekrar etmeye gerek yok, ama son yıllarda Fenerbahçe büyüklüğü bir çok dalda şampiyonluk ve kupa büyüklüğü olarak önümüzde dimdik duruyor...

Flying Dutchman'in organize ettiği Amsterdam buluşmasında Fırat blogunda düzenlediği Türk Futbolunun En Nefret Edilen Figürü oylamasında Aziz Yıldırım'ın neden en üstlerde olduğunu anlamadığını söylemişti. Rakip takım taraftarlarını anlayabiliyorum, kendi yönetimlerine olan kırgınlıklarından ve kızgınlıklarından doğan nefreti Aziz Yıldırım üzerinden çıkarıyorlar. Ben de demiştim ki Fırat'a ben Fenerbahçe'li olarak ne sevmek zorundayım kendisini ne nefret etmek. Hayat görüşlerimizle hiç bağdaşmayan bir tek adam olabilir, egosu dünyada ender görülen bir yükseklikte olabilir ama bu adam Fenerbahçe'yi bir spor kulübü yaptı. Tek bu neden bile benim Aziz Yıldırıma'a sempati ve daha önemlisi saygı duymam için fazlasıyla yeterli. Futbolda başarısız deniyor ona da katılmıyorum, ben çocukluktan gençliğe geçerken 'acıların takımı' ile büyüdüm her sene ilk ikiye giren Avrupa'da eh işte kendine göre birşeyler yapan Fenerbahçe Futbol Şubesi de başarılıdır gözümde.

Sonuç olarak güzel günler yaşıyoruz, tadını çıkara çıkara, gülümseye gülümseye... Tebrikler ve Teşekkürler Fenerbahçe...

Devamı - Fenerbahçe Büyüklüğü Şampiyonluk Büyüklüğüdür De

1.04.2010

Şimdi Gittiğin Yaştayım

Resimleri arasında en çok bunu sevdim. Herhalde basketboldan uzak, kendi halinde bir fotoğrafı olduğu için. Biz küçüktük onu gördüğümüzde, son dönemlerini yani Amerika'yı biliyoruz. O yaşlarda basketbola sevdalananlar için, NBA hala tamamen Amerikalı idi. Bir de o vardı... Önce Yugoların, sonra da Hırvatların gururu. 2001'de, teniste ülkesine kısa tarihinin ilk Grand Slam birinciliğini getiren İvanisevic'in de üstünde onun Nets forması vardı. 

Nedense bu sabah aklıma düştü işte, kimler vardı hesabı... Bu dünyadan bir Petrovic geçti, bir de ona seyredebilmiş şanslı milyonlar... 
Devamı - Şimdi Gittiğin Yaştayım

20.11.2009

TEBRİKLER MİLLİYETÇİ OKAN ÇEVİK!!!


Galatasaray Kulübü'nde, erkek basketbol takımındaki Cemal Nalga skandalının sarsıntıları sürerken, hatası olduğu gerekçesiyle görevine son verilen antrenör Okan Çevik, spor kamuoyundan özür diledi, ancak olayın kamuoyuna yanlış aktarıldığını iddia etti.

Görevine dün son verilen Okan Çevik, yazılı yaptığı açıklamada, sezon öncesi EnBW Ludwigsburg ve Deutsche Bank Skyliners takımlarıyla yaptıkları hazırlık maçlarında Cemal Nalga'nın, cezasından dolayı başka bir takım arkadaşının forması ile maçlara çıktığı konusunda tüm yazılı ve görsel medya kuruluşlarında haberler yapıldığını hatırlatarak, ''Söz konusu olayın kamuoyuna yanlış aksettirildiğini ve yanlış yönlendirildiğini üzülerek görmekteyim. Bu üzücü olay, kamuoyuna cezalı oyuncumuzun, cezasının sezon başlamadan tamamlanması ve böylece başlayacak sezonun resmi maçlarında oynayabilmesi amacıyla yapılmış gibi yansıtılmış, en azından öyle bir izlenim uyandırılmıştır'' dedi.

Çevik, bu hatalı davranışın, Beko Basketbol Ligi'nde ya da Türkiye Kupası'nda cezalı bir oyuncuyu oynatarak, haksız bir avantaj yakalamaya yönelik bir amacı ve sonucu olmadığını savunarak, şu görüşlere yer verdi:

''Oyuncumuza verilen cezanın niteliği itibariyle, sezon öncesinde tamamlanması için böyle bir uygulamaya gerek olmadığını belirtmek isterim. Bu talihsiz olay, tamamen milli duygular nedeniyle kapıldığımız heyecan ve hezeyan nedeniyle meydana gelmiş olup, niyet itibariyle Galatasaray adına ve ruhuna leke düşürmek amacında değildir. Sezon öncesi, hazırlık amacıyla 16 Eylül tarihinde Cibona Zagreb ile yaptığımız Uluslararası İstanbul Cup Turnuvası maçında, oyuncumuz Cemal Nalga, rakip takımdan Jamont Gordon ile tartıştığı için diskalifiye edilmiş ve tedbirsiz olarak Basketbol Federasyonu Disiplin Kurulu'na sevk edilmiştir. Basketbol Federasyonu Disiplin Kurulu tarafından bu oyuncumuza 5 maç ceza verildi ve 24 Eylül tarihinde tarafımıza tebliğ edildi.

Ceza verildiği tarihte Deutsche Bank Skyliners ve EnBW Ludwigsburg takımlarıyla hazırlık maçları yapmak üzere Almanya'daydık. Yurt dışında yaşayan gurbetçilerimizin yoğun ilgisi ve sevgisi ile karşılandık. Diğer kulüplerin taraftarları olan gurbetçilerimiz dahi üzerlerinde kendi takımlarının formaları ile gelip sevgilerini gösterdiler. Aynı şekilde, orada yaşayan Türklerden olduğu kadar Galatasaray adından dolayı Almanlardan ve diğer yabancılardan da büyük ilgi gördük. Avrupa'da adeta Türk olmanın bir markası haline gelmiş Galatasaray Kulübü'nün takımı olarak hem Türklerden, hem de yabancılardan gördüğümüz yoğun ilgi ve sevgi hepimizi derinden etkiledi. Öyle ki oynayacağımız müsabakalar, aslında sezon öncesi yapılan sıradan hazırlık maçları olmasına rağmen, oyuncularımız ve teknik heyet olarak bizde adeta Avrupa'da oynayacağımız bir kupa maçı, hatta milli maç baskısı oluşturdu. Temel amacı takımın eksiklerini görmek ve tamamlamak olan sezona hazırlık maçlarını, mutlak kazanmamız gereken mücadeleler olarak görmeye başladık. İçine girdiğimiz bu psikoloji ve ruh hali nedeniyle yoğun bir kazanma arzusuna kapıldık ve çok büyük bir hata yaparak, eksik ve sakatımızın fazla olmasından dolayı, takımı güçlendirmek adına, cezalı durumdaki oyuncumuzu sakat olan diğer oyuncumuzun forması ile oynattım.''

Okan Çevik, Cemal Nalga'nın, sezon başlamadan önce yapılan özel bir müsabakada ceza aldığını, o nedenle bu cezasını, hazırlık maçlarında oynatılmayarak da çekebileceğini hatırlatarak, ''Eğer sezon başlamadan oyuncunun cezasını tamamlamak amacı güdülseydi, birkaç gün içinde beş hazırlık maçı yapılarak, söz konusu ceza doldurulabilirdi. Bu üzücü olay, Cemal Nalga'ya verilen cezayı çiğnemek amacıyla değil, Almanya'da, Alman takımları ile oynamamızdan, orada yaşayan vatandaşlarımızın ve diğer milletlerden insanların Galatasaray adına ve takımımıza gösterdiği yoğun ilgi ve sevgiden dolayı girdiğimiz milli duyguların oluşturduğu yoğun motivasyondan kaynaklanmıştır'' şeklinde görüş belirtti.

Tek amacının, takımına gösterilen desteğe yaraşır bir mücadele gücüne sahip olmaya çalışmak olduğunu ifade eden Çevik, açıklamasını ''Sportif ruha ve Galatasaray'ın geleneklerine aykırı şekilde, herhangi bir haksız kazanımın peşinde asla olmadım. Her şeye rağmen taraftarımızdan ve tüm spor kamuoyundan, bu yaşananlar için özür dilerim'' ifadesiyle tamamladı.


Devamı - TEBRİKLER MİLLİYETÇİ OKAN ÇEVİK!!!

18.11.2009

REZALET!!!!!!!



KAMUOYU AÇIKLAMASI

Galatasaray Spor Kulübü Erkek basketbol şubesinde yurtdışındaki hazırlık maçlarında maalesef spor ahlakı ve Galatasaraylılık Ruhu’yla taban tabana zıt bir olay meydana gelmiş, bir Galatasaray basketbolcusu başka bir kimlikle sahaya sürülmüş ve oynatılmıştır. Kulüpte çalışan bazı profesyonellerin isteği ve izniyle gerçekleştiğini yeni öğrendiğimiz bu olay Galatasaray Spor Kulübü, Galatasaray Camiası ve bütün Galatasaraylılar adına büyük bir utançtır. Bizlere bu utancı yaşatanlar adına Galatasaray Spor Kulübü olarak tüm spor kamuoyundan ve Türkiye’den özür diliyoruz.

Tüm camiamızı büyük bir üzüntüye boğan bu olaya neden olan ve Galatasaraylılık’tan nasibini alamamış sorumlu tüm idari ve teknik kadronun kulübümüzle ilişkisi hemen kesilmiştir.

Saygılarımızla

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu

detayli bilgi icin:
http://www.salsabasket.net/2009/11/sok-cemal-almanyada-tufann-formasyla.html


Devamı - REZALET!!!!!!!

27.10.2009

NBA BAŞLIYOR

Başlıyor, hem de erken konferans finali gibi bir maçla başlıyor... Celtics, Cavaliers'i konuk edecek. İki takımında veteren all-star transferleri oldu. Shaq, yine şampiyonluk destek paketi olarak transfer oldu, bu sefer istikamet Cleveland idi. Rasheed Wallace ise, Celtics'teki ihtiyarlar klübüne katıldı. NBA'da şu an itibarı ile, 4 all-star oyuncusuna sahip olan tek takım Celtics. Fakat, bu oyuncular, Pearce dışında, yaşlanmış ve yıpranmış oyuncular. 2. bir şampiyonluk mücadelesine ne kadar girecekler bilmiyoruz, sonuçta yüzüğü takmadan emekli olma riskinden kurtulmuş durumdalar, kendilerine yeni bir motivasyon bulmaları gerekecek. Yükselen yıldızları Rondo bunu sağlar mı, bunu zaman gösterecek. Benim tahminim Celtics'in maça asılacağı, fakat Cleveland'ın ufak bir farkla da olsa maçı kazanacağı yönünde, Celtics sempatizanı olarak umarım yanılırım.

İkinci maçta, Dallas başkente gidiyor. Wizards benim anlamadığım takımlardan, elinde müthiş yetenekleri olan bir oyun kurucun varsa, yapman gereken şey çok basit: takımı guard'ının etrafına kuracaksın. Wizards yönetimi bunu yapmamakta ısrar ediyor, o yüzden her maçta Arenas'ın eline bakıyorlar. Takımın bu sezonki sıralaması, Arenas'ın sakatlık durumuna ve istatistiklerine göbekten bağlı. Dallas da bu maçta favorim.

Portland-Houston maçı ise gözlerimin dolmasına sebep oldu. NBA'in Jordanlı zamanlarının iki önemli takımıydı Blazers ve Rockets, şimdi ikisi de eski günlerini arıyor durumdalar. T-MAC, Yao, Battier, Ariza ve Scola gibi oyuncuların olduğu bir Rockets takımı, konferansın şampiyonluk adayları arasında bile sayılmıyor, Portland'ın durumu ise ayrı bir yazıya konu olabilir. Houston maçı alır almasına ama Konferans finali görür mü... Sanmam...


Son olarak, LA derbisi var, derbi haftasonunun etkisini daha bünyelerden atılmamışken Clippers-Lakers derbisi ilginç gelebilir. Jack Nicholson gibi ünlüler de maçı seyrediyor olacaktır. Yılın açık ara en iyi transferini Lakers, Artest ile yaptı. 3 numarada, savunma özellikleri iyi olan bir oyuncu (Artest en iyi savunma yapan oyuncu ödülünü almıştı birkaç sezon önce) altın değerindedir: içeriye de dışarıya da yardımcı olabilir, takımın savunma direncini arttırır, özellikle içeri penetrasnyonlarda rakibi zorlayıp, Pau'nun işini içerde kolaylaştıracaktır. Bu arada Clippers birkaç sezondur kendine gelmekte, uzakta da olsak yaptıkları olumlu hamleleri izliyoruz. Yıldız oyuncular yerine, fizik güçleriyle maça ortak olmaya çalışan oyunculardan kurulu bir kadro kurmayı tercih ediyorlar. Hatta çoğu zaman sahada NBA ortalamasından da uzun bir ilk beş ile maça çıkıyorlar. Bu maç ile ilgili tahminim, içerde Clippers'ın Camby formda olursa, Lakers'ı zorlayacağı; fakat Kobe başta olmak üzere dış oyuncular formda olursa, Lakers bu derbiden galibiyetle ayrılır.

Türk oyuncular dediğimiz zaman, Hidayet ile Bosh'un çok önemli bir ortaklık kuracağını düşünüyorum. Ligin en kozmopolit takımı olan Raptors, Avrupa'nın NBA şubesi gibi, o yüzden fiziksel dayanılılıkları onları sıkıntıya soksa da, ligin en göze hoş gelen basketbolunu bu sezon onlar oynayacakmış gibi geliyor. Utah Jazz ve Mehmet Okur, hacıyatmaz gibiler, ne düşerler, ne de ileri giderler; sanırım Postacı-Stockton ikilisi Salt Lake City'ye öyle bir atalet getirdi ki, Jazz yıllardır aynı kalitesini koruyor, ama bir adım da ileri gidemiyor. Milwaukee ile Ersan ise ligin güçsüz ekiplerinden, Ersan'ın orada artık takımın yıldızı olabileceğini kanıtlaması lazım, benim çok yetenekli bulduğum bir oyuncu, fakat NBA'de basketbol oynamak için yetenek bazen 2. sırada olabiliyor.

NBA başlıyor, fanatiklerine de uyku yine haram gözüküyor.






Devamı - NBA BAŞLIYOR

24.06.2009

NBA'de transfer sezonu hizli acildi !



San Antonio Spurs, Duncan-Ginobili-Parker tandeminin yanina uzun suredir eksik olan dinamik, enerjik bir forvet oyuncu eksikligini Milwaukee Bucks'tan Richard Jefferson'i alarak doldurdu.

Spurs, Jefferson trade'i icin Bucks'a Fabricio Oberto, Bruce Bowen ve Kurt Thomas'i verdi. New Jersey Nets'te yildizi parlayan Jefferson, son 2 NBA sezonunda oynadigi her macta 20 sayiyi gecen Kobe Bryant'tan sonra ikinci oyuncuydu.

Bugun itibariyle Spurs artik ilerleyen yaslari nedeniyle takima katkilari gitgide azalan Bowen ve Thomas'i elden cikararak (Oberto da hicbir zaman potansiyelini yakalayamadi) ve karsiliginda Jefferson gibi yildiz bir oyuncuyu getirerek seneye Bati Konferansinda simdiden iddiali bir konuma gelmis oldu. Lakers'i bayag zorlayacaklarini tahmin ediyorum.

Bu arada bir diger ilginc haber de Boston'dan geldi. Boston Celtics'in, Ray Allen ve Rajon Rondo'yu, Detroit Pistons'a Richard Hamilton, Tayshaun Prince ve Rodney Stuckey karsiliginda vermek istedigi konusuluyor. Tabi bu teklif Pistons tarafindan hic dusunmeden geri cevrilmis.
Devamı - NBA'de transfer sezonu hizli acildi !

17.06.2009

Taraftar Bozuntulari Efes'e Sampiyonlugu Kutlatmadilar !!!

Serinin 6. macini Apdi Ipekci'de kazanarak 2008-2009 sezonunu sampiyon kapatan Efes'li oyuncu ve teknik heyete mac bitiminde gozudonmus 3-5 taraftar denilemeyecek capulcu saha ortasinda fiili saldirida bulundu. Yumruklar, tekmeler havada ucustu. Tabi ki bu olay butun Fenerbahce camiasina mal edilemez ama bu kadar uzun suren bir kaos ortami ve guvenlik sikintisi, sahaya atlayanlar, sokulen koltuklar, atilan pet siseler bir Fenerbahce taraftari olarak beni cok utandirdi acikcasi.

Bu mactan sonra mac hakkinda bisey soylemek de gereksiz. Efes'i kutluyoruz ve ulkemizde boyle cirkin sahnelerin birakin spor salonlarini, hicbir yerinde gorulmesini istemiyoruz. Bu mactan sonra heralde Federasyon bir sene seyircisiz mac oynama cezasi verse Fenerbahce'ye kimse itiraaz edemez. TV'den goruldugu kadariyla olaylar da halen suruyormus, hatta kendini bilmezler Efes'in soyunma odasina dahi girmisler. Umarim olay cikaranlar kamera kayitlarindan bir bir tespit edilip gerekli cezaya carptirilirlar...
Devamı - Taraftar Bozuntulari Efes'e Sampiyonlugu Kutlatmadilar !!!

14.06.2009

Sportmenlik Disi Faul (FIBA Tanimi)

Efes Pilsen - Fenerbahce Ulker serisinin 5. macinda verilen "Sportmenlik Disi Faul" karari ve sonrasinda TV'da aciklanan kurali cok sasirtici bulunca FIBA'nin websitesinden bu kuralin tam tanimini arastirdim. 2008 FIBA Official Rules kitapciginin 39-40. sayfalarinda Sportmenlik disi faul (Unsportsmanlike Foul) soyle tanimlanmis:

Art. 36 Unsportsmanlike foul
36.1 Definition

36.1.1 An unsportsmanlike foul is a player contact foul which, in the judgement of the official, is not a legitimate attempt to directly play the ball within the spirit and intent of the rules.

36.1.2 Unsportsmanlike fouls must be interpreted consistently throughout the game.

36.1.3 The official must judge only the action.

36.1.4 To judge whether a foul is unsportsmanlike, the officials should apply the following principles:
• If a player is making no effort to play the ball and contact occurs, it is an
unsportsmanlike foul.
• If a player, in an effort to play the ball, causes excessive contact (hard foul),
then the contact shall be judged to be unsportsmanlike.
• If a defensive player causes contact with an opponent from behind or laterally
in an attempt to stop a fast break and there is no opponent between the
offensive player and the opponents’ basket, then the contact shall be judged to
be unsportsmanlike.
• If a player commits a foul while making a legitimate effort to play the ball
(normal play), it is not an unsportsmanlike foul.


Bu tanimda kisaca eger yapilan faulun topla oynama cabasi ve topa hamle cabasi yoksa, veya topa hamle yaparken diger oyuncuya gereginden sert bir faul yapiliyorsa veya sayiya giden bir oyuncuyu kasti olarak durdurmak icin, fast break'i kesmek icin bir faul yapilmissa ve niyet kotuyse sportmenlik disi faul calinir diyor.

Bugun TV'de soylenen top oyunda degilken pozisyon almada yapilan her faul sportmenlik disi fauldur aciklamasi yok. Eger niyet topla alakali degilse ve direk oyuncuya bir hamle yapiliyorsa o zaman sportmenlik disi faul sayiliyor. Turkiye Basketbol Federasyonu bu kurali nasil "top oyunda degilken yapilan her faul sportmenlik disi fauldur" diye yorumlamis ben anlamadim.

Benim gorusum degismedi. Omer Onan'in yaptigina sportmenlik disi faul calinmasi bence rezalettir. Bu tip oyun icinde kalan mucadeleler serinin her macinda hemen hemen her dakikasinda yasandi, son macta da yasanacak.
Hakemlere verilen tepki de sahaya atilan yabanci maddeler de hakemlerin kararlari kadar rezildir.

Neyse bu mac geride kalmistir. Ben bir Fenerbahce taraftari olarak Efes'in kazanmasina uzulmedim. Efes teknik kadrosuyla ve oyunculariyla takim gibi takim. Fakat 5. macin bu denli yanlis kararlarla bitmesine uzuldum. Umarim 6. macta yine dise dis ve mucadelesi bol bir oyun seyrederiz ama bu sefer hakem kararlarinin oyunun neticesine katkisi minimum olur. Iki takima da basarilar.



Devamı - Sportmenlik Disi Faul (FIBA Tanimi)

SKANDAL YONETIM, SKANDAL KARARLAR



2009 Turkiye Basketbol Ligi final serisinde Efes Pilsen ve Fenerbahce Ulker bu aksam serinin 5. macini oynadilar. Son 13 saniyeye kadar 68-68 esitlikle girilen maca, hakemler topun oyunda olmadigi sirada verdikleri akil almaz kararlarla damga vurdular. Son 10 senedir NBA'yi cok yakindan takip eden biri olarak soyleyebilirim ki ben hayatimda bu kadar rezalet bir hakem uclusu gormedim...

NBA'de macin son saniyelerinde hakemler eger mac basa bas gidiyorsa faul calmazlar. Macin gidisatina etki etmemek icin macin kaderini oyuncularin kendilerinin tayin etmesini isterler. Bu herkes tarafindan bilinen ama kurallar kitabinda yer almayan bir gercektir. Baska bir deyisle NBA'in raconu budur. Topu kullanan takim oyunculari bile bunu bilir ve bu yuzden son top kullaniminda tatli sert mudahelelere maruz kalacaklarini ve buna hazir olmalari gerektigini bilirler.

Bugunku Efes-Fener macinda bitime 13 saniye kala skor 68-68 iken, Efes topu yandan oyuna sokacagi sirada Fenerbahceli Omer Onan Efesli bir oyuncuya ayaginin kaymasi sonucu gereksiz bir faul yapti (ki bu bile NBA'de goz ardi edilirdi bence). Ve olaylar bundan sonra basladi. Herkes Efes'in 2 serbest atis atacagini zannederken, hakemler anlasilmaz bir sekilde Omer Onan'a sportmenlik disi faul calip, hem Efes'e 2 serbest atis verdiler hem de topun kenardan tekrar Efes tarafindan oyuna sokulmasina hukmettiler. Kisacasi maci Efes'in kazanmasina karar verdiler. Bundan sonra da film koptu tabi. Fenerli oyuncularin isyani neticesinde 2 teknik faul daha calindi. Ve tribunlerden sahaya yabanci cisim yagmaya basladi. Sonucta da hakemler soyunma odasina girmek zorunda kaldi. 15 dakika duran mac sonunda hakemler disari gelerek kalan serbest atislari da attirip cok zevkli ve cekismeli giden bir macin cok tatsiz bir sekilde sona ermesini sagladilar.

Bu 2 birbirine denk takim arasinda bugune dek gecen her mac hep son saniyelerde neticelendi. Seride de 2-2'lik bir beraberlik vardi. Ama bugun 5. macin neticesini hakemler tayin etti. Cok net soyluyorum, ben hayatimda bu kadar macin neticesine direk etki eden hatta kazanan tarafi belirleyen bir hakem uclusu gormedim. Ben burda hakemlerin art niyetli oldugunu da dusunmuyorum. Ama artik bu noktada bu kadar yanlis bir karar verirsen insanlarin da bu denli tepki gostermesini engellemen cok zor olur.

Efes Pilsen'li oyuncular ve hatta coach Ergin Ataman bile mac sonrasinda verdikleri demeclerde olayin bu sekilde neticelenmesinden duyduklari rahatsizligi ima eden aciklamalarda bulundular. Dusunsenize 2-2 giden bir seride 5. mac son 13 saniyede 68-68 esitlikle gecilmis. Ve bundan sonra mac sadece serbest atis kullanilarak Efes lehine 74-68 seklinde sonuclaniyor. Ortada basketbolla alakali hicbisey yok, top oyuna bile sokulmamis. Sadece hakem takdiriyle kullanilan 8 serbest atis var. Bunlardan da 6'si sayi olunca mac Efes lehine sonuclaniyor. Bu dakikadan sonra eger Basketbol Federasyon'unun icine sinmisse bu macta verilen kararlar, o zaman Federasyon basta Mirsad Turkcan ve Rasim Basak olmak uzere hakemlere cok sert tepki gosteren birkac Fenerbahce Ulker'li oyuncuya sert yaptirimlar uygulamali. Ayni zamanda soyunma odasi koridorlarinda da hakemlere hakaret eden Tanjevic ceza almali. Ama ben sahsen Federasyonun o yurekliligi gosterebilecegine inanmiyorum cunku hakemlerin verdigi yanlis kararlarin arkasinda duramayacaklar.

O zaman federasyona onerim ya bu macin hakemlerini cezalandirsinlar (ornegin baska maclara verilmemeleri ve dinlendirilmeleri) ya da hakemleri hakli buluyorlarsa Fenerbahce'ye yukarda soyledigim cezalari versinler. Cunku ortada TV kayitlarina gecmis ve inkar edilemeyecek cirkinlikler var...
Devamı - SKANDAL YONETIM, SKANDAL KARARLAR

21.04.2009

Ray Allen Atarsa


Her ne kadar ÇiviliKrampon Boston Şube Başkanı Juoppo Celtics'in bu sene ikinci bir şampiyonluk şansını zor görse de, dün Ray Allen'ın son saniye sayısı ile alınan maç gösterdi ki, Celtics'de hala umut var. Fakat konumuz Celtics'ten çok, NBA'in en özel oyuncularından olan Ray Allen.
Allen'ın hayatında yaptığı en kötü tercih Seattle Supersonics'e gitmekti. Shawn Kemp, Deftleff Schremp, Perkins ve "Glove" Payton gibi oyuncularla finallere kadar çıkan Supersonics, Allen takıma geldiği zamanlar inceden inceye "eski halimden eser yok şimdi"yi mırıldanıyordu. Bu takas ile Allen'ın "yüzük takamayan muhteşem oyuncular" listesinde yerini alacağını düşünürken, kendisi yaptığı en doğru kararla, okyanus manzarasını değiştirip, Juoppo'nun memleketinin yolunu tuttu. Boston'da geçen seneki şampiyonlukta da ciddi bir payı vardı. Her ne kadar takımdaki diğer yıldızlar arasında (Garnett ve Pierce) yeri hep 3. sıraymış gibi dursa da, bu durum da biraz bana MAF'taki Ali'nin halini hatırlatır hep, eşsiz şut yeteneği sayesinde pek çok maçı çevirdi, kritik zamanlarda içerdeki oyuncuların yapamadığını dışardan zorlayarak yaptı. Ray Allen'ı eşşiz kılan sadece iyi şutör olması değil, NBA'de özellikle Avrupa menşeili pek çok iyi şutör var, Ray Allen'ı eşsiz kılan hareketli bir iyi şutör olması, takımın ona pozisyon açamadığı durumlarda 3 sayı çizgisi dışından ya da içinden kendine şut alanı açabilmesi, iyi savunmacıların moralini attığı bu sayılarla çökertmesi, ve çoğu iyi şutörün aksine içeriye de penetre edebildiği zamanlarda etkili bir oyuncu olabilmesi. Garnett ve Pierce da şut atmak için potaya yaklaşmak zorunda olmayan oyuncular, bu da Celtics'i savunan ekiplerin savunma hattını anahtarın iyice dışına taşımalarına sebep oluyor ki, bu da Allen gibi süratli oyunculara içeri penetre edebilme imkanı tanıyor.
Ray Allen Boston'da sadece şutör olmadığını, iyi bir oyuncu olduğunu da gösterdi, fakat hala oyununda gelişme şansı var. Ray Allen'ın Pierce'ın düştüğü anlarda, özellikle Garnett kenardayken, oyunda liderliği ele alması lazım. İyi şutörlerin o kadar da bencil olmadığını, gerektiğinde oyuna assistlerle de katkı yapabileceğini göstermesi gerek. Gerçi şu an itibarı ile, Ray Allen, selefi sayılabilecek Reggie Miller'dan daha komple oyuncu olduğunu gösterdi fakat kim bilir belki de bir kaç sezon içinde Miller'ın üçlük sayı rekorunu da kıran isim olur...

P.S. Fotoğrafı wikipedia'da buldum. Allen'ın Boston'a transfer olduğu yazdan kalma, Allen Red Sox için bir atış yapıyor.
Devamı - Ray Allen Atarsa

19.04.2009

Celtics vs. Bulls


Gecen sezonun ve kalplerin sampiyonu Celtics play-off'un ilk macinda sahasinda ligin gucsuz sayilabilecek takimlarindan Bulls'a kaybetti. Tabi bu skorda Kevin Garnett'in yoklugunun buyuk etkisi var. Dedikodulara gore K.G. sezonu kapatti, bu demek oluyor ki bir mucize olmazsa Celtics'in gecen sezon yakaladigi basariyi egale etmesi neredeyse imkansiz. Ama yine de ustadin dedigi gibi enseyi karartmayalim. Play-off uzun bir maraton, onumuzdeki maclara bakacagiz.
Devamı - Celtics vs. Bulls

9.04.2009

Willie Solomon yeniden Fenerbahçe'de

Resmi site ön anlaşma, NTV Spor anlaşma yapıldığını duyurdu. Şampiyonluk için çok çok önemli bir adım...

Devamı - Willie Solomon yeniden Fenerbahçe'de

2.02.2009

Kobe Bryant da Barca taraftarı

ESPN dergisinin Subat sayısının kapak konusu 5 tane ünlü sporcunun taraftarlıkları. Resimde gördüğünüz gibi Kobe sağlam bir cules. Çocukluğunu İtalya'da geçiren Kobe sıkı bir futbol takipçisi olmasının yanında, basket oynamaya gittiği zaman önce parktaki çocuklarla çift kale maç yaparmış. Van Basten'li, Gullit'li, Rijkaard'lı efsane Milan'ın taraftarı olmakla birlikte Rijkaard'a hastaymış.

2005 yılında Ronaldinho Barcelona'da insanüstü oynarken ağzı açık kalmış ve vurulmuş. Lakers'dan takım arkadaşı, Barcelona'da doğup büyüyen Pau Gasol ile birlikte maçları takip etmekle kalmayıp, diğer takım arkadaşları Real Madrid taraftarı Sasha Vujacic'in sık sık üstüne gidiyorlarmış.

Geçtiğimiz yaz Pekin'de Messi'nin formasını almış ve geniş forma koleksiyonuna eklemiş.

Video icin : http://www.footballove.com/2009/02/01/kobe-bryant-da-barca-taraftari/

Kaynak: Muzo Berberoglu
Devamı - Kobe Bryant da Barca taraftarı

30.11.2008

HELAL OLSUN

Kıtalararası Şampiyon Galatasaray!
Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Kıtalararası Şampiyonayı namağlup kazanarak şampiyon oldu ve bir kez daha tarihe geçti.Galatasaray, günün ilk maçında son şampiyon Perth Wheelcats'i (Avusturalya) 78-48 mağlup ederek moral buldu. Antrenörümüz Sedat İncesu rotasyanda tüm takıma şans verdi. Özellikle tüm ikinci yarıyı Türk oyuncularla oynayan Galatasaray'da forma giyen herkes Japon izleyicilerden büyük alkış aldı.Turnuvada üçüncülük maçı Perth Wheelcats ile Kanada temsilcisi British Colombia'ya mağlup olan Japon Miyagi Max takımı arasında oynandı. Ev sahibi ekip Avusturalyalıları farklı mağlup ederek turnuvada 3. olma başarısını gösterdi.Galatasaray ile Biritish Colombia arasındaki final maçı ise nefesleri kesti. Bir gün önce rakibini 67-53 mağlup eden Avrupa Şampiyonu takımımız maça iyi başlayamadı. Birinci periyotta rakip takımdan Patric Anderson'un sayılarına Peter Tucek ile karşılık veren Galatasaray, daha sonra karşılaşmada dengeyi sağlayarak birinci periyodu 12-11 önde tamamladı. Karşılamada ikinci periyot da büyük çekişmeye sahne oldu. Kanada temsilcisinde David Engin'in de devreye girmesiyle Galatasaray ilk yarıyı 31-32 geride bitirdi.Karşılamada ikinci yarı henüz başlamış ve bir sayılık fark British Colombia lehine iken talihsiz bir an yaşandı. Rakip takımın önemli oyuncularından Patrick Anderson, sol elinin üstüne düştü ve maalesef bu oyuncunun sol eli kırıldı. Bu dakikadan sonra, sahada daha da hırslanan Kanadalı oyuncular farkı 6 sayıya kadar çıkardı. 4. Periyot başlarken skorbord 49-55lik British Colombia üstünlüğünü gösteriyordu.Bu kritik anda mola alan antrenörümüz Sedat İncesu, önce oyuncularını sakinleştirdi ardındanda Ferit Gümüş, Peter Tucek, Serdar Andaç, İsmail Ar ve Matt Scott beşini sahaya sürdü. Bu oyuncular hem defansta hemde hücumda muhteşem bir performans göstererek karşılaşmadaki farkı eritti. Matt Scott'ın rakibini üst üste üç pozisyonda top kaybına zorlaması, Peter Tucek, Ferit Gümüş, İsmail Ar ve Serdar Andaç'ın da kiritik topları sayıya çevirmesiyle Galatasaray maçı 77-62 kazanarak namağlup şampiyon oldu.Peter Tucek 32 sayıyla final maçının en skorer ismi olurken, Justin Eveson 14, İsmail Ar ve Ferit Gümüş 8'er ve Serdar Andaç da 6 sayıyla skora katkı yapan isimlerdiGalatasaray bu sonuçla Avrupa Şampiyonu olarak geldiği Japonya'dan dünyanın bir numarası olarak dönüyor. Salı akşam saatlerinde, 18:00 sularında Atatürk Havalimanı'na inecek olan Galtasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Kıtalararası Kupayı taraftarlarıyla birlikte havaya kaldıracağı anı bekliyor
Devamı - HELAL OLSUN

12.10.2008

Çifte Hüsran

Fenerbahce bugun basketbol kadinlar ve erkeklerde iki kupayi birden kaybetti. Erkek takimi yenilmesine ragmen onemli eksikleri ile umut verirken, kadinlar Galatasaray karsisinda maalesef farkli yenildiler. Galatasaray resmi sitesinin uzun zamanlar sonra amator branslari hatirlamasi da manidar. Bir kac yildir suren maglup karakterlerini bu macla birazcik kirabilmisler.

Fenerbahce genelinde ise isler her yonde kotu gidiyor. Bunun bitecegi bir yer olmali gibi dusunutoyorum, aksi taktirde hafta sonlar diger aktiviteler icin fazldan zaman bulacagim...

Salon:
Atatürk
Hakemler: Engin Kennerman , Fatih Arslanoğlu , Alper Özgök
Fenerbahçe Ülker: Green 21, Mirsad 8, Giricek 18, Vidmar 2, Serhat, Oğuz 12, Smith 2, Preldzic 2, Damir 11, Rasim 3
Türk Telekom: Serkan 20, Tutku 11, Winston 7, Dudley 9, Lang 14, Wright , Asım 2, Blakney 14, Bekir 6, Barış Özcan
1. periyot: 22-24
Devre: 45-40 (Türk Telekom lehine)
3. periyot: 54-57
Mac: 83-79
Beş faulle çıkan: 39.54 Smith (Fenerbahçe Ülker)
SALON: Ankara Atatürk Spor Salonu
HAKEMLER: Aytuğ Ekti-Özlem Yalman
FENERBAHÇE(55): Emilie Gomis 2 ( 3 ribaund, 1 asist), Esmeral Tunçluer 10 (4 ribaund, 3 asist), Nalan Ramazanoğlu 6 (2 ribaund), Nevriye Yılmaz 9 (6 ribaund), Matee B Ajavon 12 (4 ribaund, 1 asist), Tammy Sutton-Brown 12 (4 ribaund), Melike Bakırcıoğlu, Kristen Newlin 4 (9 ribaund, 1 asist).
GALATASARAY(71): Tuğba Palazoğlu 10 (2 ribaund, 1 asist), Bahar Çağlar, Işıl Alben 10 (6 ribaund, 8 asist), Taj Mc-Williams Franklin 10 (6 ribaund, 1 asist), Yasemin Horasan 8 (6 ribaund, 1 asist), Marina Kress 8 (7 ribaund), Kübra Siyahdemir, Seimone Augustus 23 (4 ribaund, 4 asist), Esra Şencebe 2 (3 ribaund, 1 asist)
1. PERİYOT: 14-20
2. PERİYOT: 16-16
3. PERİYOT: 16-22
4. PERİYOT: 9-13

Not: Fotograflar ve mac ozetleri
www.fenerbahce.org 'tan alintidir.
Not 2: Yazıyı eşimin bilgisyarında yazdığımdan Türkçe karakter kullanmadan yazmak zorunda kaldım.
Devamı - Çifte Hüsran

11.10.2008

ŞAMPİYON GALATASARAY

Ligde 9'u ust uste olmak uzere toplam 11 şampiyonluk elde eden ve bu sampiyonluklarin 7 tanesini ust uste yenilmeden elde eden Galatasaray, 2005 yilinda kume duserek buyuk bir skandala imza atmis idi. Gecen sene kadrosu cok dar olmasina ragmen sampiyonlugu son macda kaybeden takima basketbolun Hagi'si olan Seimone Augustus'u takima kazandiran yonetimi tebrik eder efsanenin geri dondugunu mujdeleyebilirim.

Maca 1 antreman yapip cikmis olan bir cok oyuncusu olan Galatasaray ilerleyen haftalarda oyuncalarin birbirlerini tanidiktan sonra Avrupada da cok is yapacagini dusunuyorum.

Galatasaray 71 - Fenerbahçe 55

Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Galatasaray ile Fenerbahçe, Ankara Atatürk Spor Salonu'nda karşı karşıya geldi. Takımımız maçtan 71-55 galibiyetle ayrılarak 16. Cumhurbaşkanlığı Kupası'nın kazanan taraf oldu. Galatasaray bu kupayı tarihinde 7. kez müzesine götürme başarısı göstererek, bayan basketbolunda kupayı en çok kazanan takım unvanını ele geçirdi..

PERİYOTLAR

1. PERİYOT: 20-14
2. PERİYOT: 16-16 (36-30)
3. PERİYOT: 22-16 (58-46)
4. PERİYOT: 13-9 (71-55)
Devamı - ŞAMPİYON GALATASARAY