23.04.2010

Deplasman Biletleri, Manchester United ve Fenerbahçe

Deplasman biletleri her zaman için problemdir. Sayısı azdır, çoğu zaman kime gideceği bellidir, biletin olsa bile bazen içeri girmekte problem yaşayabilirsin. Deplasman aynı zamanda, taraftarlar arasında bir adı konulmamış rütbelendirmedir, en çok deplasmana gidenler, en zor ya da en uzak deplasmanları seçenler daima taraftar hiyerarşisi içinde en tepeye otururlar. Çoğu zaman kulüpler taraftarlarına yardımcı olur, onların ulaşımlarını sağlarlar. Hatta bazı taraftar gruplarına el altından deplasman biletleri dağıtılır ki, takımları gurbet ellerde desteksiz kalmasın... 

Deplasman biletleri ile ilgili iki haber bugün üst üste gündeme geldi. Birincisi bizim buralardan, Fenerbahçe'den; Kasımpaşa maçının fahiş fiyatla satışa çıkan deplasman biletlerini Fenerbahçe yönetimi blok olarak alıp, taraftarına daha ucuza satma kararı almış. Büyük takıma yakışan şık bir davranış ve kırk yılın başında kendisine denk gelen turisti kazıklamaya çalışan esnaf mantığından çıkamamış Kasımpaşa'ya "büyüklük" dersi adeta... Türkiye'de küçük takımların büyümemesinin özeti gibidir aslında bu hareket; bir tarafta sineğin yağını çıkarmaya çalışırken, öbür tarafta büyük takımlara sezon içi maç biletinde, sezon sonu da transferde fahiş fiyatlar vermek... Yıllardır oturtamadıkları ekonomik sürekliliği, bir maçla ya da bir transferle çözmeye çalışırlar ama iki yakaları da bir araya gelmez... Bakalım Türk futbolu bu İlhan Cavcavist hareketten ne zaman tamamıyla kurtulmuş olacak? 


İkinci haber ise Manchester United'dan; Glazerlar takıma yeni gelir kaynağı olarak deplasman biletlerini kullanmaya karar vermişler. Nasıl mı? Çok basit, yıllık 20 pound gibi bir para veriyorsun, üye olan 50bin kişi arasında yapılacak çekilişle deplasman bileti "satın almaya" hak kazanıyorsun. Dahice değil mi? Zaten satın aldığın  hizmet için önceden para vererek çekilişe girmek! Glazer yönetiminin hesabı basit: 50.000 x 20 = 1 milyon pound ek gelir! Dünyanın en zengin futbol kulübü, bir kalburüstü oyuncusunun yıllık maaşını bile karşılamayan bir ek gelir kalemi için karşısına taraftarını alıyor. Türkiye'nin ise en zengin futbol kulübü, kendi taraftarıyla onlara kazık atmaya çalışan rakip kulüp arasına girip, olayı taraftarı lehine, hem de para kaybetmek pahasına çözüyor. 

Hani bir dönemin meşhur reklam mottosu vardı ya "insanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim" diye, bu reklamı sanırım Glazer ailesine tekrar tekrar seyrettirmek lazım. 

Kaynak:
http://www.guardian.co.uk/football/2010/apr/22/manchester-united-glazer

Sonradan Yapılan Ek:
Yorumlarda yazdığı gibi, Fenerbahçe yönetiminin yaptığı tersine karaborsacılık sayılabilir, konuyla ilgili teknik bir bilgim yok, ne söylersem spekülasyondan öteye gitmez. Fakat yapılan işin yasallığı, o işin ahlaki boyutundan bağımsızdır. Fenerbahçe'nin yaptığı yanlış olsa bile, Kasımpaşa'nın yaptığı da şark kurnazlığıdır, bunu da bir kenara yazmak şart... Karaborsacılığın (tersine olsa bile) cezası vardır, fakat ne yazık ki şark kurnazlığının herhangi bir yaptırımı yoktur. O zaman şunu sormak lazım, Kasımpaşa normal bilet fiyatlarından satsaydı, Fenerbahçe'nin bu illegal olduğu iddia edilen hareketi yapmasına gerek olur muydu?

14 yorum:

KralCan dedi ki...

Kasımpaşa'yı yenince Hıncal'a yapacağı polemik vereyim mi?

Fenerbahçe'nin bu yaptığı rüşvet sayılmaz mı? Ederinden çok pahalı biletleri topluca satın alarak Kasımpaşa yönetimine açıktan para vermiş sayılmazlar mı?

Hehehe :)

Kerem dedi ki...

Bu arada Fenerbahce'nin bu yaptigi kanunlara aykiri olabilir. haksiz rekabet vs.. Dusunce olarak cok guzel olsa da, amigoya bedava bilet vermek gibi teknik olarak.

Kerem dedi ki...

Galiba bilmeden ben de Hincal yorumu yapmisim.. :)

stalker dedi ki...

kulübün taraftarları düşünmesi güzel bir şey ama bu yapılan yasal değil. toplu bilet organizasyonu ve biletin üzerinde yazılı fiyattan farklı bir fiyatla satılması yasaktır; dolayısıyla yaptırımları vardır.

son haftalarda ayyuka çıkan fb-tff paralelliği itibarıyla bi bok olmaz tabii. kadıköy'de dakikalarca süren küfürlü tezahüratlardan dolayı fb'ye küfürden ceza gelmemesi en güzel örneği bunun. bilica'nın eştiği yere bayağı pislik sığacak gibi sezon sonuna kadar.

KralCan dedi ki...

İki Fener'li de böyle yorum yaptığımıza göre şampiyonluğa giderken içimizde nasıl bir aman iş bozulmasın korkusu var siz anlayın artık :)

-CAN-

Volkan dedi ki...

Aslında ters yönde karaborsasıcılık yapılıyor diyorsunuz... teknik olarak doğru, yasal olmama olasılığı var. tabi bu noktada şunu düşünmek lazım, yönetimden birileri "ya bu işi güzel hoş da, yasadışı olabilir" dememiş midir, yoksa stalker'ın dediği gibi nasıl olsa biz yapınca bir şey olmaz mı denmiştir, sorgulamak lazım...

güzel bir noktaya değinmişsiniz, teşekkürler...

Volkan dedi ki...

Dönen tartışma ve iddialardan dolayı yazıya ufak bir ekleme yaptım. Bundan sonra yorum yazacakların o eki de okuyarak yorumlarını yazmalarını rica edeceğim...

KralCan dedi ki...

Ahanda bir Bursaspor taraftarı suç duyurusunda bulunmuş: http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/14515850.asp?gid=373

¨Kavuşturan, spor müsabakalarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunun 14. maddesi 2. fıkrasında, “Spor müsabakalarında her ne suretle olursa olsun, toplu veya organize biçimde rayiç bedelin altında veya üstünde müsabaka biletinin temini, dağıtımı, bilette yazılan bedelin üstünde satılması ve kapasitenin üstünde seyirci alınması veya bu yerlere biletsiz seyirci kabul edilmesi yasaktır” hükmünün yer aldığını vurgulayarak, şunları söyledi:


Spor kulüplerinin aynı Fenerbahçe Kulübünün yaptığı gibi biletleri açıklanan fiyatlar dışında veya bedelsiz taraftarlara ulaştırması çok açık ve net bir şekilde yasak olduğu açıklanmıştır. Fenerbahçe Spor Kulübünün kanun tanımaz bu hareketi dikkat çekicidir. Üstelik 25 Nisan Pazar günü birbirlerine rakip olacak iki kulüp arasında 600.000 TL gibi bir rakamın konuşulduğu para trafiğinden bahsediliyor. Bu son haftalara girilirken benim gibi birçok futbol severi rahatsız etmiştir. Ben de bu çerçevede hem devletimizin savcılarını, hem de futbolun marka değerini ve düzenini korumakla yükümlü Futbol Federasyonumuzu bu konuyu mercek altına almalarına yönelik göreve çağırmak üzere şahsi olarak Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulundum¨

-CAN-

Gökçe dedi ki...

@Stalker: Hakikaten insanin icindeki nefreti uyandiran bir insansinsin. Yine sana kanip girisiyordum klavyeye ama senin icindeki nefrete kanip kendimi burada agzimdan salyalar dokulen bir halde gostermeyecegim.

stalker dedi ki...

olabilir gökçe. bende de nefret uyandıran bi sürü tip var. sen bu bilet organizasyonun yasal olup olmadığına dair ne diyorsun, onu söyle. ya da, fb'nin küfürden dolayı neden para cezası almadığından bahset..yanlış varsa ortaya koy, kişiselleştirme tartışmayı. ben fikrimi belirttim, tff'nin buna kayıtsız kalacağını düşündüğümü söyledim. varsa karşı argümanın buyur.

Kerem dedi ki...

Bu yazinin ozeti su galiba: Cehenneme giden yol iyi niyet taslariyla dosenmistir.

@Stalker, kusura bakma boyle capraz ates gibi oldu ama malesef yazindaki bariz fenerbahce nefreti (ya da daha onceden de okudugum itibariyla sanirim Besiktas disinda dunyadaki herseye nefret) inandiriciligini ve sayginligini azaltiyor. Yoksa fikrini belirtmene kimsenin bisey dedigi yok.

Zaten Fenerbahce'nin yaptigi isin yasal olup olmayacagi blogda tartisiliyor. Karar verilince tekrar konusuruz.

Senin bahsettigin Fenerbahce TFF paralelligi ise tamamen bir spekulasyon. Burada karsi ornek vererek bir kisir donguye girmek istemem. Eminim yeterince 'eselesek' her takim hakkinda benzer sonuclara ulasabiliriz.

Fanatikler kendi islerine gelen bir kac ornekten tumevaran insanlardir. Biz bu blogda boyle olmamaya calisiyoruz. Ama gelip okuyup, Hurriyet-alti yorumu yapanlara da yapabilecek bir seyimiz yok.

Kerem dedi ki...

Fenerbahce'nin konuyla ilgili aciklamasi
http://fenerbahce.org/fb2008/detay.asp?ContentID=19424

Volkan dedi ki...

Dostlar,
TFF niye ligin basinda butun kluplerden sezonluk belirlenmis bilet fiyatlarini talep etmiyor ki? sezon basinda belirnenen fiyattan pahaliya satana TFF ceza kessin... Fenerbahcenin cezalandirilmasi, bu tarz sark kurnazliklari yapanlarin ekmegine yag surmekten baska bir sey ise yaramayacak. Herkesin uzerinde anlastigi ilkeleri kurmadan, yasa ve yonetmelik yaparsan sonuclari da boyle olur iste...

Ayrica stalker kalemi guclu bir blogdasimizdir. bu aralar fenerbahceye (kendince haklı sebeplerle) cok saydirsa da yazi ve yorumlarinda, ayni seyi kendi takiminin yonetimi icin de yapiyor, yani sadece hurriyet alti yorumu yaptigini soylemek biraz haksizlik bence...

Fenerbahce TFF isbirligi diyoruz da, ayni TFF zamaninda Besiktasa iki sampiyonluk verdi havadan... gereksiz ve sacma bir hareketti, TFF gun gelir Azizci olur, gun gelir liseliden liseli GSli olur, gun gelir Demiroren sirketler grubundan biri gibi davranir. Ha ne zaman TFF masaya yumrugunu vurur, o zaman iste Turk futbolunda bir seyler degismeye baslar.

stalker dedi ki...

"Senin bahsettigin Fenerbahce TFF paralelligi ise tamamen bir spekulasyon. "

fb maçının öncesine kadar ben de bu tür yorumlara hürriyet-altı yorum gözüyle bakıyordum. blogda da yazdım, uzatmayayım..göçek ve yardımcısı hakkında çıkan haberlere gülüp geçmiştim, maçın gidişatı ise ortada. spekülasyondan daha fazlası var..25 hafta boyunca sesi ara sıra alt perdeden çıkan fb yönetiminin hakemler ve tff üzerindeki baskısını son haftalarda artırmasıyla tff-fb paralelliği gördüğümü söylüyorum. kaldı ki tepkim salt bu maça özel değil, asy ve kadıköy'deki derbilerde rahatça gözden çıkarılan tarafın bjk olmasına tepki duyduğumuzu da belirtiyorum. kurumsal bir anlayış yerleşmeye başlıyor ülkede. "fb ve gs'ye aman bişey olmasın, beşiktaş ezilirse nasılolsa kıyamet filan kopmaz.." fbliler barça gibi oynayıp 34 pozisyondan 1 gol çıkarma şanssızlığıyla bitirdikleri maçın ardından eşsiz kibirlerinden gözlerini yazılıp çizilenlere kapatmasalardı görebilirlerdi belki.neyse..

3-4'lük maçta bizim yönetim 50 liralık biletleri 5 liradan satmıştı, bize de ceza gelmemişti. ulusoy-demirören ilişkisi diyoruz..fanatik olabilirim ama aptal ve kör değilim. en azından hakkaniyet nedir bilirim. sizin gözünüzde nasıl gözüktüğüm de zerre kadar umurumda değil. okumaz, görmezden gelir geçersiniz, benim volkan'ın -ki tanımam etmem- dışındakilere yaptığım gibi.