26.04.2010

Hayatta Herşeyin Bir Bedeli Var


"Yirmi iki yaşında gencecik bir adamsın, senin yaşında milyonlar var Türkiye'de senin yerinde olmak isteyen. Milyonları cebine koyuyorsun, güzel arabalara biniyorsun, Türkiye'nin en güzel kızı ile çıkıyorsun. Bunların bir bedeli var hayatta herşeyin olduğu gibi, bu bedel de tribünlerin, oradaki bazen üç para etmez adamın hakaretlerine, hareketlerine katlanmak. Tek çaresi var takmayacaksın."

Dün akşam Ahmet Çakar'ın Arda Turan hakkında yaptığı konuşmanın benim aklımda kaldığı kadarı böyle... Ve yine çok basit ve çok açık. Daha fazla birşey söylenebilir mi?

4 yorum:

SirEvo dedi ki...

Doğru.

Drama Queen dedi ki...

Ahmet Çakar'ın dün gece programda ettiği düzgün laflardan biriydi bu.

Ben asıl Arda'nın açıklamalarına takıldım; ben Hakan Şükür'ü Bülent Korkmaz'ı hiç ıslıklamadım diyor da; 23 yaşında takımla sorunlu bir kaptan olarak gerçekten de onlarla kendini eş tutabiliyor mu yani; onun merakındayım.. Eğer öyleyse ahmaklığa kaçan cesareti, geniş bir hayal dünyası var demektir..

Volkan dedi ki...

Türkiyede kadın olmanın, çocuk olmanın hatta bebek olmanın bile bir bedeli var. 70 yaşındaki adamların tecavüzüne uğramak gibi, toplu istismar ve tacize maruz kalmak gibi. Sınıf arkadaşların tarafından koca koca adamlara pazarlanmak gibi.

Ha, bir de Arda'nın ödediği bedel var di mi? Vah vah, yüreğim sızladı...

Onur Aksoy dedi ki...

Bir Fenerbahçe taraftarı olarak tüm kabahat başta A.Polat olmak üzere GS yönetiminin ve medyanın diye düşünmekteyim.

Üniversitede okuyan aşırı zengin bi ailenin oğlunu düşünün.altında son model lüks spor arabası,yanında havalı kızlar,cebinde tomarla para..çevresindeki dalkavukların pohpohlaması ve ailenin sunduğu abartılı yaşam tarzının çocukta oluşturduğu yüksek dozdaki egoya bi çoğumuz şahit olmuşuzdur.Hem de bu üniversite öğrencisi babasının parasıyla o ego seviyesine ulaşmıştır. Bu durumda direkt olarak ve sadece çocuğa yüklenmek anlamsız olur. Arda ise bu saydığım koşullara kendi çabalayarak ve kendi parasıyla ulaşmış biri.Ancak malesef bu şartlara kültür düzeyi bi tuhaf olan Türkiye gibi ülkede ulaşmış biri.Burda millet önce ego şişirip sonra göt etmeye bayılıyo malesef. Arda da onun anası-babası rolündeki yöneticilerin ve medyanın pohpohuyla yaşını da unuttu,dününü de unuttu,geleceğini de...Bile bile malzeme verdi medyaya,mikrofonları gördükçe susmak veya kısa kesmek yerine lafı uzatmayı polemiğe girmeyi tercih etti.Şişen egosuna da bi Allah'ın kulu ciddiyetle yaklaşıp "gidişatın iyi değil" demedi. GS en kıymetli oyuncusunu "benim oyuncum gezer-tozar-havasını atar" diyerek, Türk medyası da "sinema kapattı-plaka aldı-tatile çıkıp domuz gribi oldu" diyerek Türk futbolunun en parlak yıldız adayını bitirdiler...Herkesin eline sağlık.Yukardaki satırlarda dediğim gibi, tek ve doğrudan sorumlu üniversite öğrencisi (yani Arda) değil burda. bilhassa tribünler onu yuhaladığında "tribünler haklıdır" diyen A.Polat'tır baş sorumlu.