12.01.2010

Birmingham Sempatisinin Antipatikleşme Serüveni


Birmingham sempatim almış başını gidiyordu...Ta ki, geçen pazara kadar.İsterseniz önce McLeish özelinde adım adım üst sıralara tırmanan bu sempatik takımın sempatik olma serüvenini inceleyelim.Ardından,"güzel futbolu",istikrarı,orta sıra takımlarının tek maçlık puan alma stratejilerini ve hatta McLeish'i dahi antipatik gösteren etmenlere bakalım.

Şiddetli havanın muhalifliği nedeniyle Ada'da çoğu maç ertelenmişti bu haftasonu.Özellikle alt klasmanlarda,çoğu sahanın kış koşullarına uygun olmaması sebebiyle maçlar oynanamıyordu.Ancak daha geçen sezon Championship'de mücadele eden Birmingham'ın stadı City of Birmingham'da,Birmingham Manchester United'ı ağırlıyordu.Maçın oynandığı sırada pek kar yağışı yoktu gerçi ama,Birmingham hala bir Championship takımı olsaydı öyle bir zeminde maç oynatılırmıydı pek emin değilim.Neyse,netice itibariyle zeminin top oynamaya hiç de müsait olmadığı bir ortamda tamamlandı maç ve Birmingham 1 puan almasını bildi.

Elverişsiz zeminin dışında,beni Birmingham'dan soğutan ise kulübün yeni sahipleri Yeung Ka Shing ve ikinci başkan konumunda ki Sammy Yu'yu mavi-beyaz kaşkollarıyla tribünde görmekti.Kulübün yeni sahipleri Hon Kong'lu.Şu ana kadar takıma pek önem verdikleri söylenemez.Zira,EPL'ye çıktıkları Haziran ayından beri transfer politikaları Championship'in kalburüstü oyuncuları ve Premier League'de isim edebilmiş veteran yıldızlar ile sınırlıydı.Fakat bu politikanın Ocak ayından itibaren tamamen değişebileceğini söyleyebiliriz.Tabii bunda,kulübün Hong Kong'lu sahiplerinin dahi beklemediği başarının payı büyük oldu.Birmingham yanılmıyorsam 7 Ekim 2009'dan beri yenilmiyor ve McLeish kurduğu takımla Ada gündemine oturmuş durumda.İşler böyle olunca,Hong Kong'luların ellerini ceplerine atmaları için takımın Premier Leauge'de kalıcı olmasını beklemelerine gerek kalmadı.Zira takım ligdeki ilk üç ayından sonra rahatlıkla orta sıraları zorlayabileceğini göstermişti.Şimdi önümüzde Ocak ayı boyunca sürecek olan transfer sezonu var.Hong Kong'lularınsa bunun için ayırdıklarını taahüt ettikleri 45 milyon euro...

Ben,McLeish'in asıl efsaneyi Bowyer-Ferguson orta sahası,Jerome-Benitez(bu kadar da iyimser olmayalım Benitez'in yerine bir transfer gerekebilir ya da Garry O'Connor olsun orada) hücum hattı ve o etten duvar felsefeli Carr-Johnson-Dann-Ridgewell defans dörtlüsüyle gerçekleştirebileceğine inanıyorum.Yoksa McLeish oluşacak yeni kadrosuyla da en fazla ilk dördü zorlayabilecektir.Aynı O'Neill'in Villa'sı,Hodgson'un Fulham'ı gibi Birmingham da ellerini büyüklerin yakasından bir an olsun ayırmayan ayrı birer futbol ekolü olmalıydı.Ne yazık ki,Uzak Asya'lılar başarının ve paranın kokusunu almış durumdalar.Kurtuluşu yok Birmingham da yeni bir City olma yolunda gidiyor.Dileğimiz bir mucizeyle McLeish'in içinde bulunduğu duruma rapmen mevcut kadrosuyla yoluna devam etmesidir.

Not:Pek emin olmamakla birlikte Steve McManaman'ı da Uzak Asyalıların yanında görmüş olduğumu sanıyorum.McManaman'ın Yeung Grandtop International Holding'de görev aldığını biliyorum ama Birmingham'la organik bağı hakkında kesin bir fikrim yok.

1 yorum:

Kerem dedi ki...

Cogu insan sevmese de Birmingham'in sehrini de aksanini da severim. Endustri alisverismerkezleri muzeler ve su kanallarin birbirine girdigi pek de baska birseye benzemeyen bir sehir. Umarim ManCitylesip zaten sisik fiyatlari daha da ucurmazlar.