Bir suredir futbolda irkcilik uzerine yazmamistim. Bu konudaki bir onceki yazi Balili'ye yapilan irkci tezahuratlar uzerineydi. Orada, Turkiye ile karsilastirildiginda Avrupa'da bir cok kulup ve federasyonun irkcilik karsisinda tutundugu tavri ovmustum dogal olarak. Fakat malesef, bu tarz duruslar toplumlari her zaman istenilen duzeye getirmiyor. Ozellikle de futbol seyircisi gibi toplumun sosyo-ekonomik degisiminden belki de en yakindan etkilenen kesimi soz konusu olunca, yukaridan dayatma gibi gorunen irkcilik karsiti duzenlemeler bir kulaktan girip oburunden cikabiliyor. Iste son gunlerde karsimiza cikan iki ornek:
Birincisi Inter'in Gana asilli oyuncusu Mario Balotelli ile ilgili. Italya'da gecen gunlerde tezahuratlarin kendisiyle degil Moratti'nin aciklamalariyla gundeme geldi. Moratti, o aksam stadda olsaydim takimi sahadan cekerdim demis. Ayni sekilde Juventus baskani Gigli de en azindan medeni bir sekilde Inter'den ozur diledi. Federasyon da konuyla ilgili sorusturma baslatti.
Ikinci vukuat, belirli bir olay degil ama bir durum analizi. Sevilla'nin yildizi Kanoute gecenlerde Ispanya'da maruz kaldigi irkci soylemlerden yakindi. Kanoute bir cok macta taraftarlardan irkci sozler duydugunu, ve bu tur olaylarin Ispanya'da Ingiltere'de oldugundan cok daha fazla yasandigini anlatmis.
Bu tarz olaylar neden en cok Italya ve Ispanya gibi ulkelerde oluyor? Bunu tartismak tarihsel, sosyo-kulturel ve ekonomi-politik (baska bir sey kaldi mi?) bir tartisma gerektirir, o da baska sefere...
Klas
2 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder