19.10.2009

Fatih Terim'i Anlamak



Bugün geldiğimiz noktada Fatih Terim'i eleştirmek en az Fatih Terim'in başarılarını ısıtıp ısıtıp tekrar önümüze koymak kadar moda oldu.Doğrudur,Fatih Terim sevilmesi zor bir karakter,anlaşılması zor,onu beğenmek zor;çünkü karşınızda sizden daha üstün olduğunu düşünen bir insan varsa ve bu insanın gerçekten bir potansiyeli de varsa sizin kendinizi rahat hissetmemeniz doğaldır.Öyle ya,karşımızda Türk Futbolu'nun en güçlü figürü duruyor;her başarısını tınaklarıyla kazıyarak elde etmiş,ukalalığı en doğal hakkı gibi görüyor çünkü onun gibi biri daha yok bu ülkede.Tüm "sert çıkışları","özlü sözleri" de bundan.Böyle bir karaktere ancak böyle açıklamalar oturur çünkü.Tarihe geçmek kolay iş değil.Bugün Şenol Güneş ismi prim yapar nitelikte bir isim değil.Kendisi de değil.Ama Fatih Terim her zaman gündemde olmak zorundadır,onu hatırlayabilmemiz için,unutmamamız için...

Görevi bırakırken dahi "elbet hatalarımız olmuşturun" ötesine geçemedi öz eleştiri anlamında.Ancak hakkını vermek gerekir,Türk Futbolu için yaptığı tespitler çok yerindeydi ve adeta hepsi Simon Kuper'in kaleminden çıkmış gibiydi.Bu yazının yazılış amacı da o tespitlerin hakkını vermektir.Beden Eğitimi dersinin müfredatta seçmeli ders olarak yer almasından şikayet etti örneğin.Bu kadar geniş kapsamlı,sosyal "açılımlar" beklemiyordum doğrusu.Fatih Terim'in bahsettikleri arasında en ilgi çekici nokta ise -kendi mizacına ters düşercesine-Türkiye'de bilim-futbol ilişkisinin zayıflığı konusuydu.Sonlara doğru ise bence Türk Futbolu'nun en büyük sorununu tespit ederek,benim gözümde neredeyse tüm eksilerini silmiştir ve bilimin gücüne inanan,gerçeğin peşini bırakmayan,çağa ayak uydurabilen bir teknik direktör imajı çizmiştir gözümde.Tespit şu:Futbolcularımız Avrupa'ya nazaran eğitimsiz.Ne yazık ki bu gerçek.Futbolcularımızın algısı zayıf;taktiksel anlayış,vizyon,iletişim ve koordinasyon konusunda söylenenleri yapmakta zorlanıyorlar.Bu tespit,aslında yapılması pek de zor olmayan,ama bugüne kadar hiç bir teknik adamın söylemeye nedense cesaret edemediği bir gerçek.Türk Futbolu'nun en büyük sorunu.Vizyon eksikliği,taktiksel anlayış yoksunluğu futbolcumuzun en büyük sorunudur an itibariyle ve Fatih Terim bunu suratındaki "ne yapalım el deki malzeme bu" ifadesiyle,eğitimin arttırılmasının,futbol-bilim ilişkisinin güçlendirilmesinin farz olduğunu vurgulayarak söyleyince en ciddi "sert çıkışını" yapmıştır gözümde.

5 yorum:

Kerem dedi ki...

Egitim sistemimizin gelismis ulkelere gore cok zayif oldugunu bir an unutursak, acaba Turk oyunculari Avrupa'daki meslektaslarina gore tahsil olarak daha geri durumdalar mi? Boyle bir arastirma var mi acaba merak ediyorum.

Futbolcularin egitimsiz olmasi ulkenin genel durumunu yansitiyor. Bu konudaki cozum ise futbolla degil ekonomik kalkinmayla ilgili..

Hect. dedi ki...

Çok güzel bir yazı olmuş, tebrikler.

alihoca dedi ki...

Yani bir anlamda,

Sn TERİM'in bakış ve değerlendirmesi ile;

Brezilya, Arjantin ve nihayetinde 20 Yaşaltı Dünya Şampiyonu olan Gana'nın ve bizi geçerek Afrika'ya gidebilen Bosna'nın başarısını;

X saat olan Beden Dersleri ile açıklamış oluyoruz sanırım.

Durum böyleyken; dört değil ondört defa daha gidip gelirim diyen Sn TERİM'e hak vermek lazım

Kieran dedi ki...

yugoslavya'da ya da sovyetlerde spora ne kadar önem verildiğini belirtmeye gerek yok sanırım.bu bir anlamda bosnalı oyuncuların neredeyse hepsinin yurtdışında oynayabilmelerine olanak sağlamıştır denilebilir.

latin amerikada da futbol ülkelerin neredeyse tek ilgi alanı olagelmiştir yıllarca.eğitim sitemi bir yana,türk futbolcularının söylenileni yapmakta nedenli veya nedensiz eksik kaldıkları bir gerçektir diye düşünüyorum.

resistance dedi ki...

İngiltere hakkında duyardık eskiden, topçulara futbol antrenmanı dışında da dersler verildiğini. En azından altyapılarda bu şart. Altyapılar orta lise diploması verebilen, seçilmiş spor dalına odaklı okullar haline getirilmeli. Güzel sanatlar okulu gibi.

Kontraya Kontra