7.10.2009

Fenerbahçe’den bu senenin en iyi futbolu: Peki ama neden?


Bir takım, alışık olmadığımız derece iyi bir futbol oynuyorsa bunun sebepleri olmalı. Gerçekten çözümlemesi zor bir durum. Çünkü Fenerbahçe her zaman böyle oynayan bir takım değil. Beyefendiler, senede bir kaç kere bu kadar güzel top oynayıp, sonra kendilerine bağlı kalpleri yüksek beklentiler çukurunda boğuyorlar.
Böyle seyrek parlamaların sonu hep hüsranla bittiği için Fenerbahçe taraftarı da belki de ilk defa bu haftasonu Gençler karşısındaki göze hoşgelen futbolu temkinle karşıladı. Burada Fenerbahçe taraftarından kastım aslında kendimdir. Temkinli yaklaşamayanlar da var. Bağış Erten mesela.. Gollerin heyecanıyla Vederson’un asistini de Alex’e vermiş. Aslında adam haklı, Alex oyundayken korner atmaması çok alışık olduğumuz bir hadise değil.


Peki ama neden Fenerbahçe bu kadar iyi oynadı? Bu soruya iki türlü cevap verebiliriz. İlk cevap, “aslında Fenerbahçe bu kadar iyi oynamadı neden bu kadar abartıyolar anlamıyorum” olabilir. Büyük ihtimalle böyle söyleyen kişi Barcelona veya Manchester taraftarıdır ve kendi hayal dünyasında yaşıyordur. Şahsen gerçekten ortada iyi bir futbol olduğunu düşünüyorum. Hatta maç oynanırken de çok klişe bir şekilde Kaiowas’a “abi senenin en iyi futbolu” diye yazdım. O da benimle dalga geçti. Beşiktaşlı olduğu için çok ciddiye almadım. Sonra Şansal, Rıdvan ve Mehmet Demirkol da aynı şeyleri söyleyince (bir Fenerbahçelinin ıssız adaya yanında götürmek isteyeceği üç futbol yorumcusu) haklı olduğumu bir kere daha anladım. Şimdi iyi futbolun sebeplerini bulmaya çalışalım.
İyi futbol gerçekten ilginç, çünkü 3 gün önceki Şerif maçını da izlemiştim ve ortada pek de anormal bir futbol yoktu. O maçtan aklımda kalanlar Kazım ve Uğur’un kötü oynamadığıydı. Peki o günden bu güne ne değişti? Fenerbahçe Gençlerbirliği karşısında neden çok iyi oynamış olabilir?



Alex: Alex ilginç bir şekilde Gençlerbirliği maçlarında çok iyi oynayıp bol gol atıyor. Adamın başına küçükken Ankara’da kötü bir şey gelme ihtimali düşük olduğu için bunu bir rastlantı olarak görmek lazım. Alex bu arada zaten neredeyse her maçta gol atıyor ya da attırıyor o yüzden belki de bu teoriyi cok da ciddiye almıyoruz. Ama Alex de Alex hani..

Semih yerine Guiza’nın oynaması: Bir çok Fenerbahçeli bu değişikliğin Fenerbahçe’yi geriye götüreceğini bile idda edebilir. Ben o kadar emin değilim ama yine de tek forvetin değişmesiyle takım bu kadar değişmez. Guiza gol bile atmadı zaten.

Andre Santos’un oynaması: Hayır hayır hayır. Bu adam şu anda çok formsuz. Yerine Özer oynasaydı neler neler olurdu diye konuşuyor herkes.

Topuz takıma alıştı, sağ kanatta kendini buldu: Şu ana kadar akla yatkın tek madde bu. Topuz takım oynununa Kazım’dan çok daha fazla yatkın. Kazım’da da bu konuda gelişme var ama Topuz’un tekniği ve tek pas becerisi çok daha fazla. Topuz’un Emre’yle ve Alex’le olan pas diyalogu, sanki Seinfeld’den bir sahne izliyormuşum etkisi bıraktı.

Christian: Bizdeki Müslüm isminin gavur versiyonu. Santos’un eşantiyonu diye lanse ettiler kendisini ama takımın yeni Marco’su olma yolunda oldukça önemli yollar katediyor. Şu anda takıma katkısı arkadaşından kat kat fazla. Takımda en beğendiğim isimlerden ve iyi oyunun mimarlarından.

Emre: Ceza dönüşü muhteşem oldu. Galatasaraylıların içini burkarcasına oynuyor Emre. Biraz da sakinleşmiş sanki, biri kulağını mı çekti acaba sonunda?

Bilica: O da Christian gibi takıma alıştıktan sonra performansını arttıranlardan.

Volkan: Gol yemesi için gerçekten kale önünde fantastik bir şeyler yaşanmalı. Altın çağında altın gibi bir kadroyla bütünleşti.



Görüldüğü üzere bireysel olarak takımda bazı gelişmeler var ama bence bu farklı oyunu getiren motivasyonun sebebi iki ayrı konu: Galatasaray’ın sürpriz yenilgisi ve rekor kırma isteği. Bir takım sahada kazanmayı istiyorsa bunu dışardan görmek çok kolay. Fenerbahçe de kazanmak istiyordu. Futbolcular şampiyonluk için, puan farkını açmak için, rekor kırmak için, primler için, prestij için, kendilerini kanıtlamak için, belki de sadece kazanmak için kazanmak istiyorlardı. 1-0 öndeyken çılgınca hücum yapmayı başka türlü açıklayamazsınız. Fakat bu iyi motivasyonu iyi futbola çevirmek her yiğidin harcı değil. Daum gibi bir hocayla Alex, Emre, Christian ve Mehmet Topuz gibi oyuncularla bu başarılır, Deivid’le ya da Kazım’la pek değil.

2 yorum:

SirEvo dedi ki...

Volkan: Gol yemesi için gerçekten kale önünde fantastik bir şeyler yaşanmalı. Altın çağında altın gibi bir kadroyla bütünleşti.

Hemen düzeltelim;
Volkan: Gol yemesi için karşısına sıradan bir Avrupa takımı gelmesi yeterli. Bkz. Twente ;)

Kerem dedi ki...

Haha iyiymis sanirim yazinin heyecaniyla Volkan'i da biraz fazla ovmusum, ama son zamanlarda izledigim Volkan gercekten cok cok formda.