29.12.2009

Bellamy Yeniden mi Doğuyor?


Dün akşam Wolves-City maçını izlerken uzun süredir görmediğim bir isimle karşılaştım: Craig Bellamy. City'nin çılgın transfer harekatı sırasında herhalde en sessiz sedasız gerçekleşen transfer Galli forvetinki oldu. Mancini'nin başa geçmesi ise, Adebayor-Robinho-Tevez-Santa Cruz gibi isimlerin arasından sıyrılıp ilk onbirde tekrar sahaya çıkması, City kadrosunda ciddi değişikliklerin olacağına işaret.

Dün akşam Bellamy bu şansı iyi kullandı. Wolves, evinde oynamanın verdiği rahatlıkla açıldığı zamanlarda, Bellamy özellikle soldan içeri topla yaptığı koşularla defansı ilk yarıda çok zorladı. Defansı diğer taraftan zorlayan bir başka oyuncu da Carlos Tevez'di. Nitekim, ilk gol bu ikilinin işbirliği sayesinde geldi: Bellamy'nin kanattan taşıdığı topa, Tevez zor bir vuruş yaparak takımını öne geçirdi. Bu golden sonra da rahatlayan City, maçı 3-0 kazandı.


Bellamy'yi pek çok futbolsever, yıldızının parladığı Newcastle döneminde tanıdı. Shearer son dönemlerinde, artık fiziğinden çok aklıyla oynayan usta golcünün yanında Bellamy hızı ve yıpratıcı koşuları ile Shearer ile iyi bir ikili olacağının sinyalini vermişti. Bir forvet oyuncusu olsa da, kanatlardan bindirme yapmayı, koşularla defansın dengesini bozmayı seven tipik bir İngiliz futbolu ürünü açık oyuncusu Bellamy. Fakat, üst düzey İngiliz futbolcuların pek çoğunda görülen saldırgan kişilik ve skandal yaratma becerisi Bellamy'de de fazlasıyla var ve bu da şu ana kadar oyuncunun potansiyelinin hep altında performans göstermesine sebep oldu.

Nitekim, başarılı şekilde süren Newcastle kariyerenin bir anda bitmesinde de bu kişiliği etkili oldu. Robson döneminde coşan Bellamy, Robson'ın yerine gelen Souness ile hiç bir zaman başarılı bir ilişki kuramadı. Arsenal ile oynanan maç öncesi, Souness'ın onu sağ kanatta oynama isteğine karşı çıkan Bellamy, sakat bahanesi ile maça çıkarılmadı. Fakat maç sonrası yapılan basın toplantısında Souness, Bellamy'nin kendisi takımın başında olduğu sürece bir daha asla Newcastle forması giyemeyeceğini açıkladı. Bu olayın hemen ertesinde de, Galli oyuncu apar topar Celtic'e kiralanarak bir nevi sürgüne yollandı.

Bellamy, sürgünde de rahat durmadı. Bu sefer de, takımın kaptanı ve sembolü olan Shearer'a, FA Kupası'ndan elendikleri akşam hakaretler içeren sms'ler gönderdi. Bellamy sonradan bu olayı hep inkar etse de, yönetim ve camia için kutsal kabul edilen bir isme sataşması, Newcastle defterini bir daha açılamamak üzere tamamen kapadı.

Sırasıyla, Blackburn, Liverpool ve West Ham'e giden galli golcü, hiç bir zaman -Blackburn'deki kısa bir dönem hariç- eski formuna ulaşamadı. Fakat, oyun stilinin İngiliz ligi için tam biçilmiş kaftan olması, pek çok teknik direktörün kadro genişliği bağlamında Bellamy'i takımında görmek istemesine yol açıyordu. Bu yüzden, transfer değeri hiç bir zaman da düşmedi. Son City transferi de dahil olmak üzere, gerçekleştirdiği bütün transferlerde ödenen toplam bonservis bedelinin 47 milyon sterlin'i bulması da bunun kanıtı.

Bellamy şimdi 30 yaşında. Fiziği ile oynayan pek çok oyuncu için 30 yaş kritik bir dönemi işaret etmekte. Eğer ciddi bir sakatlığı olmazsa, 2-3 sezon da üst düzey oynayabilir. Mark Hughes, Bellamy'e inanıyordu, sanırım Mancini de benzer şekilde hissetmekte. Galli düşen de, kaybolan zamanı geri alamayacağına göre önünde 2-3 sezonu en iyi şekilde değerlendirmek. City'nin bütün yabancı transferleri içinde, taraftarı tarafından benimsenecek Britanyalı bir ikona ihtiyacı var. Barry, Wright-Phillips ve belki de Bellamy'den zaten en çok beklenen şey de bu: bütün o yıldız isimlerin arasında bir Terry ya da Lampard gibi sembol ve lider olmaları.

0 yorum: