29.03.2010

LA LİGA'NIN HAZİN SONU



Real Madrid'in başlattığı çağımızın en büyük transfer harekatı, her şeyin başlangıcı ve sonu oldu. Real artık ezeli rakibi ile rekabet edebilecek konumda ve Barça-Real ikilisi şu an diğer bütün takımların kat be kat üzerinde yıldızlarda mücadele etmekteler. La Liga öldü, yaşasın yeni kral: El Classico! 

Madrid-Barcelona derbileri her zaman İspanyol futbolunun en önemli maç serisi olmuştur fakat son yıllarda bu maçların önemi sanki daha da arttı, zira artık İspanyol ligi yavaş yavaş iki kentin, iki takımın ve iki rakip kültürün hegemonyasına giriyor. Diğer maçların sonuçları hemen hemen önemsiz, arada hala güçlü ekipler bu ikiliden puan kapmaktalar ama uzun maratonda hiçbiri bu takımlara yaklaşamıyor. 

İspanya Ligi hep böyle değildi. Real Madrid benim çocukluğuma denk gelen 80'lerde en güçlü klüptü ama bir sürü rakibi vardı. O zamanlar hala takımlarda yabancı sınırlaması olduğu için, Bilbao gibi takımlar da lig şampiyonluğuna oynayabiliyordu. Zaten futbol içindeki yabancı oyuncu trafiğini arttırdıkça, önce Bask takımları gitti: Bilbao'nun son şampiyonluğu 80'lerin başında yaşandı, Sociedad Nihat-Kovaçeviç ikilisi bir ara şampiyonluğa yaklaşır gibi oldu ama çöküşleri çok sert oldu: ikinci lige yuvarlandılar. Bask futbolu da, Katalanların aksine ligdeki başaltı iddiasını kaybetti, 17-7 arasına oynamaya başladılar. 


İkinci dalgada diğer büyük sayılabilecek iki takım: Atletico ve Deportivo da zamanla etkinliklerini yitirdiler. Bu iki takım da hala 3. sıraya oynayabilecek güçte fakat artık La Liga'da üç sıra demek, ikinciden en az 15 puan geride olmak anlamına gelmekte. 3. ve 4. sıradaki takımlar da Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya hak kazansalar da mali fark o kadar açıldı ki artık puan tablosuna yansıması en iyi ihtimal 15 puan fark oluyor. 

Başaltı takımlar olan Betis ve Valencia ise kötü mali yönetimleri yüzünden asla yakaladıkları başarıları uzun vadeye taşıyamadılar. Şu an Valencia'nın ligde 3. sırada olması bile, mali tablo göz önüne alındığında büyük başarı. Takımın bütün yıldızları satılık durumda ve gelecek sene kimler kalacak belli bile değil. Betis ise, Atletico Madrid ile beraber ligin en dengesiz takımı ünvanına oynar: ya 2. lige düşüyorlar, ya da ilk 8 mücadelesi veriyorlar. Fakat her düşüş, onlara en az 2 sezona maloluyor. 



Bu süreçte iyi şeyler olmuyor mu? Sevilla bu tablodaki tek olumlu takım. Sınırlı kaynaklarını başarılı altyapı politikası ile yıldız oyuncular yetiştirmeye harcadılar. Fakat bu bile uzun vadeli bir başarı için yeterli değil. Real Madrid - Barcelona altyapısının ortak üretimi, sadece bu iki takımı değil, Liga'daki pek çok takımı da beslemekte. Real ve Barça, bizdeki büyük takımların aksine, sadece üst takımda değil, altyapı ve genç oyuncu yetiştirmede de kendi ülkelerinin liderleri durumundalar. 

Biz kendi ligimizi eleştirirken, dünyanın en pahalı liglerinden olan Liga'da işler gittikçe ikili-dominasyona doğru gidiyor. Yakında tıpkı İskoç liginden aklımıza sadece Old Firm maçları geldiği gibi, Liga'dan da El Classico'lar gelecek, gerisi ise ancak "ender gelişen Osasuna atakları" kıvamında heyecan katabilecekler. 

1 yorum:

h.mertolu dedi ki...

la liga artık çivisi çıktı realmadrid barcelona artık bi barcelona şampiyon olur bi realmadrid şampiyon olur ispanya ligi nin tadı kalmadı 3.takımla aralarında nerdeyse 30 puan fark var.Oley.com a 50 tl para yatırmıştım 100 oley para geldi bende onu hemen bu iki banko takımla kazancım dahada artıyor.Lig dediğin çok takımın katılması ile güzel olur.Bizim ligimizde güzel oldu artık daha çok takım güçlend.Heran herşey oluyor artık.