28.03.2010

Beşinci lig şampiyonu hayalleri



Hadi bakalım, diyelim Bursaspor sezon sonunda ligi tepede bitirdi ve şampiyon oldu. Zaten Ertuğrul Sağlam Beşiktaş'ta rahat çalışma ortamı bulamadığı için başarısız olmuştu, şimdi de Türkiye'nin en iyi teknik direktörü olduğunu kanıtladı. Birden herkes Sercan Yıldırım 9 formaları aldı, caddelerde gezerken sağda solda önün yeşil-beyaz formalarını gururla taşıyan insanlar görüyoruz. Bursaspor, İstanbul Ankara ve İzmir'de şampiyonluk turları düzenledi, kutlamalara binlerce kişi katıldı. Şimdi de bir bırakalım hayal kurmayı: alım gücünün düşük, kapitalizm
mekanizmalarının pek fazla gelişmemiş olduğu bir ülkede, hem de tek memeden üç buçuk koca enik sürekli emerken Bursaspor gibi (çoğunlukla) yerel bir güç olan bir takıma kalır mi şampiyonluk? Öncelikle bir ayrım yapmalıyız ve Şampiyon Olabilecek Takımlar ile Yukarıyı Zorlayabilen Takımlar arasında bir çizgi çekmeliyiz.

Bursanın puan farkıyla lider olması yine bu sene de sürpriz bir takım biraz heyecan yaratsın, biraz dikkat çeksin gündem oluştursun numarasidir. Sonunda da Bursa çakılmaya başlar, ve ligi 2.-4.luk arasında bitirir. Bu kadar eşitliksiz bir ülkeden nasıl adaletli bir lig çıkar ki? Bursalılar darılmasın, Bursasporla alakadar değil bu tespit. 2 senedir gördüğümüz gibi ligimizdeki kadro-yönetim-taraftar uçlusu bakımından yeterince güçlü herhangi bir takımın (fakat örneğin Diyarbakır harıç) Yukarıyı Zorlayabilen Takımlar arasına girmesinin zamanı gelebilir.
Fakat bu tip takımların ilerideki 3-5 sene içerisinde bu etkilerini sürekli hale getirmeleri, bir yandan da modern kapitalist yöntemlerle büyüyen futbol şirketlerinden nasıl daha fazla yağ çıkarabileceklerini öğrenmeleri şart. Oyuncularının medyatik ve popüler olmalarıyla, forma satışlarından, havuzdan vs. aldıkları yüksek gelirleriyle, Avrupa Ligi'ne katılıp kadrolarına birkaç Avrupa tecrübeli oyuncu daha katarak oradan elde ettikleri paralarla, diğer hizmetleri (mesela banka kartları sponsorluğu, ülkemizde cips, su markalarına vs. sponsorluk gibi ilginç varyasyonlar da mevcut) iyi derecede şirketleşmiş, önemli büyük alışveriş merkezlerinde dükkanları olan, 3.5 büyüklerle birçok farklı alanlarda çekişebilecek bir marka olmaları gerekiyor bir yandan. Türkiyede anca o zaman lig şampiyonluğunu gerçekten zorlayabilirler.

Fakat söylenmesi gereken bir nokta daha var: örneğin bu hafta "Bizans" taraftarları ilk defa bir Belediye-Bursa maçını heyecanla takibettiler. Başarı, bu tip takımları önemli duruma getiriyor ve maçları izleniyor, göz aşinaliği sağlanıyor bu ekiple ve renkleriyle. Bursa bu iyi gidişatını
birkaç sezon koruyabilirse ancak (Sıvasın bütün oyuncularını bırakıp küme düşmemeye çalışma hezimeti gibi değil) büyükler gibi paraya ve güce sahip olabilme imkanı olabilir, bunlar tabi Bursaspor yönetiminin uzun sürede alacağı kararlara, ve öngörülerine direk olarak bağlı.

Yine de sonuç olarak Bursa veya başka bir 5. şampiyon olma potansiyeline sahip takım, sportif başarıdan bağımsız olarak, anca günün kapitalist düzeni içerisinde, forma satışlarıyla, reklamlar, sponsorluk anlaşmalarıyla en azından Trabzonspor kadar önemli bir güç olursa Şampiyon Olabilecek Takımlar arasına girebilir. Bursa ise önümüzdeki YILLARDA bu oyunu nasıl oynaması gerektiğini öğrenirse o zaman 5. şampiyonumuz 5. büyük ilden çıkar. Bize de sırf "oh be, yeni bir takım şampiyon oldu" diye şampiyonluk kutlamalarına katılmak düşer.

5 yorum:

Volkan dedi ki...

Şampiyonluk kutlamalarına bence biz katılmayalım, gerçek bursasporlular katılsın.

hatta bursalı olup, bursada yaşayıp da hala 3 büyüklerden birini tutanlar da katılmasın, gerçek bursasporlular katılsın.

Böyle bir kutlamayı hakedenler sadece onlar olacaktır.

painkiller dedi ki...

"5. şampiyonumuz 5. büyük ilden çıkar"
Bursa 4. büyük ildir :D

Gökçe dedi ki...

Selamlar Volkan, benim bildigim Turkiye Deplasmanli 1. Futbol Ligi 1959 yilinda basliyor. Bu Besiktas'nin 57&58 yillari nasil oluyor?:))))

raul #7 dedi ki...

painkiller@
adana??

Volkan dedi ki...

Adanayı özledik birinci ligde
gelsinler de biraz daha taraftar görsek istanbul deplasmanlarında...

eskişehir maçı öncesi nevizade taraflarındaydım eskişehirliler gelmiş, çok eğleniyorlar belli, o kadar hoşuma gitti ki, boluspor'u yenip 1. lige çıkmalarını bile unuttum o güzel görüntüleri görünce :)

Şaka bi yana, adana ve izmir'i görmediğimiz bir birinci ligin kimse bana marka değerinden bahsetmesin arkadaş, iki şehirden de değilim onu söyliim...